Bir kişinin zahirine bakarak onun hakkında karar vermemiz doğru mudur? Bir Müslümanın ibadetlerini yerine getirmesi ve görünürde günahtan kaçınması onun hakkında iyi düşünüp ona güvenmemiz doğru mudur?
Bu çok önemli meselenin cevabını dördüncü imamımız olan İmam Zeyn´el-Abidin´in (a.s) verdiğini görmekteyiz. Biz burada İmam´ın (a.s) hadisini kısa olarak siz değerli kardeşlerimizle paylaşacağız.
‘Bir kişide gördüğünüz güzel davranışlar, hareketler, ibadet ve yaşamındaki mütevazi davranışları onun hakkında aceleyle hükmetmenize sebep olmasın. Onun bu zahiri işleri sizi aldatmasın. Birçok insan vardır ki dünyayı kazanmakta ve dünyevi hedefine ulaşmakta acizdir. Bu hususta ya cismi olarak yetersizdir ya liyakati yoktur ya da korkak biridir. Bu gibi şahıslar dinlerini dünyalarına ulaşmak amacıyla bir tuzak oluştururlar. Daima milleti zahirleriyle aldatırlar. Eğer harama ulaşma imkanı olsaydı. Ona hemen atlardı.
Eğer bu insanı haramdan uzak gördüyseniz yine de sabredin ve onun hakkında acele karar vermeyin. Çünkü halkın şehvetleri farklıdır. Birçok insan vardır ki haram maldan kaçınır. Her ne kadar haram olan mal çok olsa dahi. Ancak hoş olmayan bir kısım günahları işlerler.
Eğer o insanın bütün kötü davranışlardan kaçındığını görseniz bile yine de sizi aldatmasın. Bu kez onun akıl ve düşüncesine dikkat edin. Çünkü birçok insan vardır ki kötü davranışlardan kaçarlar ancak bu kaçışın akla dayalı bir yönü yoktur. Bu insanların şuur ve fikirleri az olduğundan kimi zaman ıslah yerine ifsada yönelirler.
Bu insanların aklını muhkem gördüğünüz zaman yine aldanmayın ve sabredin. Acaba heva ve heveslerine mağlup mu oluyorlar yoksa aklın yardımıyla heva ve heveslerine galip mi oluyorlar? Batıl olan makamlara ne kadar isteklidirler. Çünkü insanların bir kısmı dünya ve ahirette ziyandadırlar. Bunlar dünyayı Allah´a ulaşmak için terk etmezler, dünyayı elde etmek için dünyayı terk ederler. Çünkü riyasetin lezzeti onun yanında mal mülkün lezzetinden daha çoktur.
Gerçek güvenilir insan o kimsedir ki istekleri Allah´ın emrine tabii olur ve gücünü Allah´ın rızasında kullanır. Hakla beraber olup ezilmeyi, batılla beraber olup izzetli olmaktan daha üstün görür. Böyle bir şahsın davranışlarına ve karakterine uyun ve ona iktida edin. Kendinizi eğitmek ve Allah´a ulaşmak için böyle bir şahsa tevessül edin. Böyle bir şahsın duası müstecab olur, reddedilmez.‘
İmam´ın (a.s) bu cevabında, bir insana güvenmemiz için onda dört merhale görmemiz gerekir.
1-Zahirde güzel ahlaklı olmasıyla ibadetleri önemseyip, insanlara karşı mütevazi olması.
2-Haram olan bütün kötü işlerden uzak durması. Bir haramı diğer bir harama ulaşmak için bırakmaması, Allah´ın için bırakması.
3-Bu iki özelliğe sahip olup, bu işleri akıl, düşünce ve tefekkürü sebebiyle yapması. Akla dayalı ibadet edip, günahlardan uzaklaşması.
4-Aklının kimi zaman heva ve hevesinin gölgesinde kalmaması.
İşte bu dört özelliği taşıyan kişiye güvenebiliriz. İmam´ın (a.s) buyurduğu bu özellikler ender kişilerde olan şeydir.
Hasan Karabulut