Niçin Kuran-ı Kerim´i herkes rahatça anlamıyor? Neden anlamak için müfessire ihtiyaç duyuluyor? Herkesin istifade edebileceği sade bir dille olsaydı daha iyi olmaz mıydı?
Kuran-ı Kerim hidayet kitabıdır. İnsanı saadet ve kemale ulaştıran kılavuzdur. Son semavi kitaptır. Bu açıdan kıyamete kadar hiçbir semavi kitap gelmeyeceğine göre Kuran-ı Kerim bütün insanlara bulunduğu asırda hidayetçi ve kılavuz karar kılınmıştır. Kuran´ın mucizelerinden biri insanların zarfiyetlerinin farklı olmasıyla birlikte bütün insanlar için olmasıdır. İnsanoğlunun farklı asırlarda ondan istifade etmesidir.
Kuran´ı farklı merhalelerle anlamak
Birinci merhalede hiçbir tefsire ihtiyaç olmadan Arapça bilen herkes o bilgileri kurandan öğrenebilir. Örneğin doğru konuşmak, emin olmak, hırsızlık yapmamak, zulüm etmemek, adam öldürmemek vs.
İkinci merhalede tefsire ihtiyaç vardır. Bu alanı insanın Arapça bilerek anlaması mümkün değildir. Ya tefsir etmenin ön mukaddime bilgilerini elde edecek ve ya tefsir uzmanları olan kişilerden istifade ederek bu alandaki bilgileri öğrenip elde edecektir.
Üçüncü merhale en yüce merhale ve mertebedir. Bu alanda insanın tefsir mukaddimesi öğrenmesi ya da tefsir uzmanlarına başvurmasıyla bilgi elde etmesi mümkün değildir. Bu alanı anlamak Kuran´ın deyimiyle ilimde derinliği olanlar içindir ve bu alan peygamber ve masum imamlara has olan bir alandır. Bu alanın manalarına ulaşmak, onların açıklamasıyla mümkündür.
Hadis-i şerifte Kuran´ı anlama noktasında insanlar dört gruba ayrılmıştır. Şöyle buyruluyor; ‘Allah´ın kitabı dört şey üzeredir. Açık tabirler, işaret ve kinayeler, letafet ve incelikler, hakikatler. Açık tabirler genel içindir. İşaret ve kinayeler uzmanlar içindir. Letafet ve incelikler ilahi evliya içindir. Hakikatler ise peygamberler ve ehlibeyt içindir.’
Bu aktardıklarımızdan şunu anlayıp görmekteyiz ki her şeyden önce kuran toplumun bütün tabakalarına hitap etmektedir. Kuranı anlamak kişinin zarfiyeti ve kapasitesiyle de alakadardır. Aynı zamanda kuranı kerim bütün asırlara hitap eden bir kitap olması hasebiyle, insanoğlunun bilgisinin ve aklının gelişip artması kurandan daha fazla ve farklı bilgiler elde etmesine olanak sağlar. Kuranı kerim kıyamete kadar bütün beşerin kılavuz ve rehberi olması sebebiyle her dönemde kuranla muhatap olan insan, kurandan yeni fikirler ve yeni bilgiler elde edecektir. Bu da kuranın mucizevi oluşunun açık kanıtlarından birisidir. Eğer kuran sadece bir asrın insanına ve onların seviyesine hitap eden bir kitap olsaydı kuranın kıyamete kadar üstünlüğü, yaşaması ve mucizesi düşünülemezdi. İşte yüce yaradan mana alemini, madde aleminde her insanın kendi asrında ondan nasiplenmesi açısından bütün asırlara ve farklılıklara hitap eder bir yapıda karar kılmıştır. Bundan dolayı evet kuran özel bir kitaptır. Kitapların üstü bir kitaptır. Eskilmeyen, mağlup olmayan ve her asırda ışık tutup insanların kendi zarfiyeti ve kapasitesi ölçüsünde istifade edebileceği bir kitap ve kılavuzdur. Her insanın kurandan alacağı net mesajlar vardır.
Hasan Karabulut