Allah´ın nimetlerine karşı insanlar iki gruptur. Nimete karşı nankör olanlar ki Allah bunlardan razı değildir. İlahi nimetin maddi ve ya manevi olsun şükrünü yerine getirenler ki Allah bunlardan razıdır. Tövbe suresinde yüce rabbimiz rızası ve memnuniyeti olan mümin kadın ve erkekleri şöyle açıklamaktadır;
1-Müslümanlara karşı sorumluluk hissedip, birbirlerine yardım edenler ve birbirlerini destekleyenler. 2-Her daim marufa emredip, münkerden nehy edenler.
3-Namazı ikame edip, namaz kültürünün ve ruhunun yaşaması için çalışanlar.
4-Mallarının zekatını verip, yoksulların elinden tutup, kimsesizleri unutmayanlar.
5-Allah´a ve peygambere (s.a.a) tebeiyet edenler.
Allah, Kuran-ı Kerim´de insanları iki gruba ayırmıştır. Allah´ın tarafında olanlar ki bunlara Hizbullah adını vermiştir. Şeytanın tarafında olanlar ki bunlara da Hizbuşşeytan adını vermiştir. Bu iki ayrımı yaptıktan sonra müminleri ikaz ederek, Allah´ın karşısında durup şeytana tebeiyet edenlerden uzak durmalarını istemiştir. Çünkü Allah sevgisiyle, Allah düşmanlarının sevgisi bir kalpte cem olmaz. Bu ikisinden birini seçmelidir. Şöyle buyurmuştur; Allah´a ve kıyamete iman eden kişiler, Allah ve resulünün düşmanlarına karşı sevgi göstermezler. Her ne kadar onlar babaları, evlatları, kardeşleri ve ya yakınları olmuş olsa da.
Bu noktada İmam Cafer-i Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır; ‘Allah o zaman sizden razıdır ki; Sizin sevginiz ve nefretiniz, Allah için olmuş olsun. Allah için sevip, Allah için düşmanlık edip ve Allah için bağışlayanın imanı kamildir.’
Allah´ın rızası, Allah´ın tarafı olan Hizbullah´ta olduğuna göre, Hizbullah´ın özellikleri ve vasıfları nelerdir? Hizbullah akidesi ve amelleriyle tanınır. Hizbullah şu özellikleri taşıyanlardır;
1-Allah imanı onların kalbine yazmıştır.
2-Allah tarafından ruhla (melek) desteklenmektedirler.
3-Onlar, Allah´ın vilayetini kabul edenlerdir.
4-İslam düşmanları karşısında, tavizsiz ve yıkılmayan bir set gibidirler.
5-Müslümanlara karşı şefkatli ve mihribandırlar.
6-Her daim rüku ve secde halindedirler.
7-Daima Allah´ın rızasını ihlasla aramaktadırlar.
8-Onların zahirleri, batınları gibi kafir ve fasıklara karşı farklıdır.
Allah o mümin ve mücahitlerden razıdır ki onlar hayatın her alanında Allah ve resulünün davetini kabul edip, o alanda çalışıyorlar. İnsan, halis kulluk makamına ulaşmadıkça Allah´ın rızasını elde edemez. Bunun için insanın irade ve azmi, halisane bir şekilde Allah´a kulluk etmek için olmalıdır. Rabbimiz bizi bu noktada muvaffak kılsın.
Hasan Karabulut