Allah katında ve insanın kendi nefsinde kişinin günahını itiraf etmesi, ruhunu takviye edip tövbe yoluna girmesini sağlar. Kabullenme ruhunun gelişmesi insan için en büyük edeptir. İmam Zeyn´el Abidin (a.s), Ebu Hamza Sumali Duasında Allah´a şöyle yalvarmaktadır; ‘Allah´ım beni kıyametin ve cezanla edeplendirme.’ Çünkü bu çeşit edeplendirme vahşi insanlar ve hayvan sıfatlılar içindir ki onlar kabullenme ruhunu kaybetmiştirler.
Yüce Allah bir kısım insanları kıyamet ve ceza kırbacıyla ikaz ederken, vicdan sahibi insanları nasihat ve öğütle uyarmaktadır. Vücutları ve ya kişiliklerine kötülükler nüfuz eden şahıslar, ancak kırbaç ve zorla uyanırlar. Hadis-i Şerif´te İmam Sadık´tan (a.s) şöyle nakledilmektedir; ‘Yüce Allah peygamberi (s.a.a) muhabbet ve sevgiyle, edeplendirmişti.’ Allah sevdiği kullarını kendi lütuf ve muhabbetiyle terbiye etmektedir. Çünkü akıl sahibi olan insanlar vicdanları ve takvalarıyla kabullenme kişiliğine sahiptirler.
İlahi sınavlar karşısında vicdanlı insanlar bu önemli kabullenme ruhuna sahiptirler. Hz.Adem (a.s) buğdayı yemesiyle, şeytan ise secde etmemesiyle kendilerine zulmetmişlerdir. Hz.Adem (a.s) sahip olduğu kabullenme ruhuyla tövbe yolunu seçmiştir ve tövbe etmiştir. Ancak ibliste var olan kibir onun hatasını kabullenmesinin önünde en büyük engel olmuştur.
İmam Muhammed Bakır (a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır; ‘Allah huzurunda kendi günahını itiraf eden bir kimse kurtulmuş olacaktır.’ Allah´ın huzurunda ve insanın kendi nefsinde günahını itiraf etmesi insanı tövbe yolunda karar kılan en büyük edeptir. Kibirlenmek ve gururlanmak ise kabullenme ruhunun karşısında insanı günaha iten en büyük şeytani sıfattır. Yüce Allah tövbe vadisinde günahını itiraf eden en kötü insanları dahi bağışlamıştır.
İnsanın günahı itiraf etmesi insan için en önemli ve birinci adımdır ki şeytani kibir ve vesveselerden kurtulmuş olsun. İman ehli olan insanlar öfke ve sinir halinde kalplerinde ve dillerinde Allah zikrini cari ederler. Allah´ı anmak, şeytani öfke ateşi üzerine dökülen soğuk bir sudur. Büyük alimler sıkıntılarda ve sorunlarda hiçbir zaman Allah´ın adından ve onu anmaktan gafil olmazlar. Öfke anında da sakin ve vakur bir dağ gibi hareket ederler.
İmam Ali (a.s), Hz.Peygamberimizin (s.a.a) huzurunda her daim alçak gönüllülük ve tevazu abidesi idi. Ve edebin tecelli ettiği en güzel merhalesiydi. Edep insan için en önemli kazanımdır ki insanı Allah´a, Resulullah´a ve Ehlibeyt´e doğru yönlendirmiş olur. Hayatlarında edebe riayet etmeyenler, kötü amellerle iç içe olurlar ve cehennemin dibini görürler.
Rabbim bütün hakkı arayan kullarıyla birlikte bizlere de hakkı kabul edecek kabullenme ruhunu ve kişiliğini ihsan buyursun.
Hüccet´ül İslam Habibullah Ferehzad