Peygamberi (s.a.a) örnek alacağımız üç özellik; Peygamberin güzel özellikleri üç beşe sınırlı değildir. Peygamberimizin (s.a.a) saygın eşine, onun ahlakı hakkında soru sordular, o şöyle buyurdu; ‘Peygamber cisimlenen Kuran´dır.’
Bunun kendisi geniş bir konudur. Ben Hz.Resulullah´ın (s.a.a) hakkında onun üç özelliğini seçtim. Bu üç nokta insanın gezegenden üç yıldız seçmesi gibidir. Biz Müslüman halkın bu üç hususa önem vermemiz ve üzerinde durup takip etmemiz gerekiyor. Bu üç özellik sabır, adalet ve ahlaktır.
Sabır, peygamberin hayatında seçkin bir şeydir. Sabır hakkında Kuran´ın farklı yerlerinde onlarca ayet vardır. Peygamberin sabrıyla ilgili olan ayet sayısı da çoktur. Takriben yirmi yerde peygambere sabır hakkında hitap edilmiştir. Bi´set´in ilk başlangıcında yüce Allah, peygambere sabretmesi emrini vermiştir.
Müddessir suresinde ‘Rabbin için sabret.’, Müzzemmil suresinde ‘Söylenilen şeylere sabret.’ Denilmiştir. Müddessir ve Müzzemmil sureleri peygambere ilk inen surelerdendir. İlk adımda Allah, peygambere sabırlı olması gerektiğini buyurmuştur. Evet ben peygambere hitap edilen ve ona sabretmeyi emreden yirmi yeri not etmiştim. ‘Rabbinin hükmüne sabret.’ Ve diğer yerler…
Sabrın anlamı nedir?
Sabır, mukavemet ve sebattır. Çok çeşitli rivayetlerde sabır taksim edilmiştir. Günaha karşı sabretmek, itaat için sabırlı olmak, hadise ve olaylar karşısında sabırlı olmak. Sabır, sebattır. Günaha temayül etmenin karşısında insan kendisini korumalıdır. Vazifesini yapma konusunda tembellikten, zafiyetten kaçınmalıdır. Düşman karşısında dik durmalıdır. Çeşitli musibetler karşısında kendisini korumalıdır. Nefsini korumalıdır. Sabrın anlamı budur. Bizim bugün her şeyden çok sabra ihtiyacımız vardır. Farklı görevlerde bulunan bütün devlet adamları için en önemli şey sabırdır. Baskılara tahammül etmek, sorunlara tahammül etmek, yola devam etmek, sabrın gereksinimidir. Yerinde saymadan hareket etmek gerekiyor. Sabır budur. Böyle bir yapı peygambere (s.a.a) tabi olmak ve onu örnek almaktır.
Adalet
Peygamberlerin (a.s) gönderilişinin vasat hedeflerinden en önemlisi adalettir. ‘Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler.’
Kitabın gelişinin ve peygamberlerin gönderilişinin asıl hedefi adaletin icra olmasıdır. Halk adalet için ayağa kalkmalıdır. Kuran-ı Kerim´de, Hz.Peygamberin (s.a.a) dilinden şöyle buyuruyor; ‘…Aranızda adaletle hükmetmek ile emrolundum…’ Allah´ın emri, adaletin uygulanmasıdır. Alemin bütün akıl sahipleri bunu kabul etmektedir. Yani alemin en zalim güçleri, en şer unsurları adaletin güzelliğini inkar edemezler. Hatta bazıları bütün zulümleriyle beraber adalet iddiasında bulunmaktadırlar. Oysaki zalimdirler.
Kuran, düşman konusunda bile adaletin gerekli olduğunu bizim için belirlemiştir. Düşman konusunda adaletsiz olmayalım. ‘Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur.’ Düşmana karşı bile adaletle davranın. Evet bu da bir vazifemizdir.
Devlet adamlarının en birinci vazifesidir. Aldığınız kararlarda mecliste tasvip ettiğiniz kanunlarda. İster devlette, ister icra alanlarında, ülkenin her noktasında her daim düşünülerek önem verilmesi gereken en önemli şey adalet olmalıdır. Yapılan şeyin adalete uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir. Adalete dikkat ettiğimiz zaman, adalet sadece sermayenin ve bütçenin paylaşımına sınırlı değildir. Her şeyde adalet gerekiyor. İnsanlara karşı davranışlarımızda da adaleti gözetmemiz gerekiyor. Bugün sosyal medyada kimi zaman adaletsizlikler görülmektedir. İftira etmek, yalan konuşmak, gerçek bilgi sahibi olmadan anlatmak, bunlar adaletsizliktir. Yapılmaması gerekiyor. Sosyal medyada çalışan birisi yaptıklarına dikkat etmelidir. Sosyal medya kullanıcısı davranışlarına daha fazla dikkat etmelidir. Tutumumuza dikkat etmemiz, halka olan davranışlarımızın adaletli olması, konuşmamızın adaletle olması, öyle ki bir kişiye karşı bile kötülüğün olmaması gerekiyor. Toplumu yalan, ihanet ve yanlış şeylerle kirletmemek gerekiyor. Bunlara bulaşmak çok kötü bir şeydir. İşte adaleti böyle değerlendirmemiz gerekiyor.
Sonuç olarak peygamberin ahlakına tabii olmak. Onun ahlakıyla ilgili yüce Allah şöyle buyuruyor; ‘Gerçekten sen çok büyük bir ahlak üzeresin.’ Bir şey ki yüce yaratan onu azim, çok büyük olarak göstermiştir. Bu azamet açısından olağanüstü bir şeydir. Bu ahlak, bizim için her daim gözümüzün önünde bir desturname şeklini almalıdır. İslami ahlakımız olsun, alçakgönüllü olalım, affeden olalım, bunlar islami ahlaktır. Şahsi meselelerimizde önemsememek, ancak toplumsal meseleleri ciddi bilip önemsemek gerekiyor. Toplumsal meselelere itinasızlık caiz değildir. Bunlar bizim davranışlarımız olmalıdır.
İmam Hamaney