Şia diyor ki İmam Mehdi´nin (a.s) babası, o dünyaya geldiği zaman onu gizliyordu. Bir tek güvenilir insanlara gösterip tanıştırıyordu. Şimdi de İmam-ı Zaman gaybettedir. Diğer bir taraftansa kendi zamanının imamını tanımayanın ölümü cahiliye ölümüdür diyor. Bu bir tezat değil mi? Bu sorunun cevabı nedir?
İmamı tanımaktan maksat illa onu gözle görmek ve onun mekanından haberdar olmak anlamına gelmiyor. İmamı tanımaktan maksat, imamın özelliklerini tanımak ve o özelliği taşıyan fertte teşhis etmektir. O teşhisi yaptıktan sonra o kişiyi kendimize rehber ve imam seçmemizdir. Bugün biz Müslümanlar asırlar sonra dini öğretilerden ve tarihi kaynaklardan faydalanarak, Hz.Peygamberin (s.a.a) özelliklerini ve vasıflarını tanıyoruz. Onun yaşam tarzını öğreniyoruz. Nasıl peygamber seçildiğini, onun davetinin aşamaları, sözleri, hükümleri ve desturlarıyla aşina oluyoruz. Bu tanıma esaslarıyla ve akli delillerle onun hak peygamber olduğuna iman ediyoruz. Bizim itikadımızda Ehlibeyt (a.s) imamlarını da aynı yoldan tanımamız gerekiyor. Tarihi kaynaklara ve Hz.Peygamberin (s.a.a) hadislerine müracaat ettiğimiz zaman, İmam Mehdi´yle (a.s) ilgili bütün mesele ve hususları görmekteyiz.
Örneğin Hz.Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor; ‘Mehdi benim evlatlarımdandır. Onun ismi benim ismimden ve künyesi benim künyemdendir. Ahlak ve davranış açısından halkın en çok bana benzeyenidir.’ Bu gibi kanıtlarla biz de böyle bir imamın varlığını bilip ona iman etmekteyiz.