Mübarek üç ayların başlangıcı olan Recep Ayı´nın içerisindeyiz. Bu aylar arınma ve nefsi tezkiye etme aylarıdır. Bu konuda İmam Hamaney´in konuşmalarından bazı bölümleri siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız.
Arınma ve nefis tezkiyesinin zarureti
Alemin ıslahı için asıl mesele insanın nefsinin ıslahıdır. Her şey buradan başlıyor. Kuran, bütün gücüyle tarihi değiştirmek isteyen nesle şöyle hitap ediyor; ‘Kendinizi ıslah ediniz.’ ‘Kendinize dikkat ediniz.’ ‘Kendini tezkiye eden saadete ve kurtuluşa ermiştir.’ İslam toplumu İslam´ın başlangıcında tezkiye ile başlamasaydı halis ve riyasız insanları bulmak zor olacaktı. İslam ayağını yere basıp yayılamazdı. Alemdeki müşriklere de üstün gelemezdi. Tarih İslam çizgisinde hareket etmezdi. Arınmış ve nefsini tezkiye etmiş insanlar olmazsa cihat da olmaz. Bizim inkılabımız, Allah için çalışan, ihlas ve sefa bereketiyle beraber olup, kişisel menfaat ve çıkarlardan uzaklaşan kişiler sebebiyle zafere ulaşmıştır.
Bizim vücudumuzun içerisindeki en büyük düşmanımız pusu kurmuş ve o bizim nefs-i emmaremiz, şehvetlerimiz ve kendimizi üstün görmemizdir. Bu öldürücü düşmanı ve zehirli yılanı yerine oturttuğumuz zaman her ne kadar bu geçici de olsa, biz başarılı ve saadetli oluruz. Allah yolunda cihat etmeye, direnmeye ve mukavemet göstermeye gücümüz olur. Bu düşman bizim vücudumuzda başını kaldırıp aklı, maneviyatı ve rahmani nefsi etkisi altına aldığı zaman biz o vakit yerinde sayan, gerileyen ve susan bir halde oluruz.Kendi nefislerimizi ıslah etmemiz gerekiyor. Allah´ın en büyük emanet olarak insanda karar kıldığı manevi gücü, şehvetlerin, heva ve heveslerin ve kendini beğenmenin bataklığından kurtarıp güçlendirmemiz gerekiyor.
İnsanın terbiyesinde ailenin önemi ve kadının eşsiz rolü
İmam Hamaney, batının gerileyip çökmesinin sebeplerinden birinin aile temelinin zedelenmesi olarak görmektedir. Bunun asıl sebebinin de annenin ailede olması gereken yerde olmaması olarak görüyor ve bu hususta şöyle uyarıda bulunuyor;
Ev ve aile meselesi çok önemlidir. Anne ve eş meselesi hayati ve esasi meselelerden birisidir. Bizim programlarımızın tamamı aileyi esas almalıdır. Yani siz en büyük uzman doktor ve ya başka bir meslek sahibi de olsanız ancak evin kadın değilseniz bu sizin bir eksikliğinizdir. Siz evin kadını olmalısınız. Aslında ölçü budur. Aile kurumu hislerin ve duyguların yeşerdiği ve geliştiği bir yerdir. Çocuklar muhabbet görmeli. Koca erkektir ve erkeğin tabiatı kadına nispeten daha hamdır. Bazı alanlarda daha kırılgandır. Ve onun yarasının merhemi ancak ve ancak eşinin okşamasıdır. Eş, annenin küçük çocuğuna yaptığını yapmaktadır. Zarif ve dakik olan kadınlar bu meseleyi bilmektedirler.
Bu his ve duygular evde asli bir merkeze ve mihvere muhtaçtır ki o da evin hanımıdır. Evin hanımı böyle olmadığı zaman aile ruhsuz bir şekil alır.
Eğitimde fark edilmeyen etkenler
Eğitim çocukluk, ergenlik ve daha sonra gençlik döneminde özel öneme sahiptir. Bu mesele ailede ebeveynlerin vazifesini, eğitim ve öğretim yerlerinde de öğretmenlerin vazifesini ağırlaştırmaktadır. Bu hususu bilmemiz gerekiyor; eğitim sadece özel bir sınıfta eğitmen ile eğitilen arasında olmuyor. Çevrede oluşan hadiseler, davranış ve ameller de çocuğun terbiyesinde etkilidir. Bu açıdan ebeveynler, eğitmenler ve öğretmenler bu hususu dikkate almalıdırlar. Her ölçüsüz davranış ve söylemin çocuğun terbiyesinde özel etkisi vardır.
Siz bazen bir çocuğun dindar bir ailede terbiye olduğunu görürsünüz ancak o dönemde din karşıtı olur. Bu o ailenin terbiyesinin etkisiz olduğunun göstergesi değil bilakis haberimizin olmadığı bilinmeyen bir unsurun göstergesidir. Bir baba ki gece namazı kılıyor ve anne iffetine fazlaca dikkat ediyor ancak aralarında olumsuz davranışlar vardır. Bu davranışların bir kısım özellikleri vardır ki muhatapta olumsuz etki bırakmaktadır. Yani bir kısım huylarla birliktedir ki çocuk babası gibi olmaması gerektiği sonucunu alıyor. Biz aile içerisindeki bu unsurlardan habersiziz. Ve ya aile içerisinde bazı unsurlar var ki onlardan gafiliz. Ben bir kısım aileler tanıyorum ki babaları çok iyi insanlardı ancak çocukları çok kötü oldular…
İmam Hamaney