Allah´ın adıyla,
Müslümanlar arasında birliği ve beraberliği oluşturmak için elimizdeki en iyi fırsatlardan birisi vahdet haftasıdır. 12 reb´ül-evvel ile 17 rebi´-ül evvel arası vahdet haftası olarak hem şii hem de sünni dünyasında kutlanmaktadır. Ehl-i sünnete göre peygamberimizin doğum günü 12 rebi´ül-evveldir. Şii kaynaklara göre ise 17 rebi´ül-evveldir. İşte bu iki farklı tarihi görüş, islam dünyasını bir araya getirmek için müthiş bir fırsattır. Bu fırsatın adı da islami vahdet haftasıdır.
Kuran-ı kerim; ‘’Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.’’ Buyuruyor. Açık ve net bir şekilde Müslümanların birbirleriyle karşı karşıya gelmemesini, barışıp sulh etmesini emrediyor. O halde bizler tüm Müslümanların arasını düzeltmekle mükellefiz.
Bugün dünyada var olan emperyalist ve şeytani güçler her ne şekilde olursa olsun Müslümanların arasını açmak için çabalamaktadırlar. Bunu bazen direk kendi cephelerinden saldırı ve suçlamalar yaparak gerçekleştirirken bazen de bizim şeklimize bürünerek gerçekleştiriyorlar. Kimi zaman bir mezhebin ferdi gibi görünüp diğer mezheplere hakaret ederek yapıyorlar. Ancak islam dünyası bu farklılıkların kavga sebebi olmaması gerektiğini savunuyor. Bu anlamda vahdet haftası islam dünyasının birliğini sağlama noktasında muhteşem bir fırsat olarak ortaya çıkmaktadır.
Düşmanlar kendilerinin her türlü farklı bakış açılarını özgür düşünce ve fikir özgürlüğü olduğunu savunurken, islam dünyasında var olan farklı bakış açılarını ise yoldan çıkmışlık olarak nitelendiriyorlar. Bugün islama savaş açanlara baktığımızda kendi aralarında ne din ne mezhep ne de doğru düzgün bir fikir birliklerinin olmadığını görüyoruz. Onların tek bir araya geldiği nokta islamı ortadan kaldırmak ve islamın nurunu engellemektir.
Biz onların bu çabasına odaklanırsak düşmanların bizi çok iyi bir şekilde analiz ettiğini görüyoruz. Onlar bizim kitaplarımızı, makalelerimizi, konuşmalarımızı ve sosyal yapılarımızı inceliyorlar. Ardından da islam dünyasına saldırıyorlar. Bunu bazen açık bir şekilde kendi elleriyle yapıyorlar. Bazen de Müslüman toplumlarda yetiştirdikleri kişiler aracılığıyla yapıyorlar.
Hedefimiz islami vahdet haftasını yaygınlaştırıp Müslümanların farklı fikirlerinin kavga sebebi olmamasıyla beraber birbirlerinin görüşlerine ve mukaddesatına saygı duymalarını sağlamaktır.
Bunu gerçekleştirdiğimiz zaman düşmanın planları alt üst olacak ve islam dünyası gerçek sünnete erişecektir. Peygamberimiz´in (s.a.a) gerçek ümmeti olmak hoş görülü ve ahlaklı bir toplum olmaktan geçer. Onun ümmeti olmak kuranın emrine itaat etmekten geçer. O halde bizler daha önce de zikrettiğimiz gibi kuranın sözüne uymalı ve Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlamalıyız. Bunu gerçekleştirmediğimiz sürece islami bir toplum olmamız mümkün değildir.
Rabbimiz islam dünyasının peygamberimizin (s.a.a) sancağı altında toplanarak bir arada kardeşçe var olmasını nasip eylesin. İslami vahdet haftası münasebetiyle tüm islam aleminin birlik, beraberlik ve diriliş günü kutlu ve hayırlara vesile olsun.
Muhammet Sayan