İnsanlık tarihinin en önemli kıyamlarının başında Kerbela kıyamı gelmektedir. İlahi kıyam ve devrimler içerisinde bütün beşeriyete ışık tutacak en büyük kıyam İmam Hüseyin´in (a.s) kıyamıdır. Kıyamete kadar hak dine ışık tutup, hakkı arayanları aydınlatacak olan hareket ve hadise, İmam Hüseyin´in (a.s) Aşura hadisesidir. İnsanlığın ve İslam tarihinin bu önemli kıyamının iki öncüsü vardır. Biri İmam Hüseyin (a.s) diğeri Hz.Zeynep´dir (s.a).
İnsanlık tarihinde yapılan kıyamlarda ne İmam Hüseyin (a.s) gibi bu kadar acı ve musibetler içerisinde şehadete yürüyen biri olmuş ne de o kanın ve kıyamın ihya edilmesinde, esaret ve işkenceler altında Hz.Zeynep (s.a) gibi hakkı söyleyen ve savunan biri olmuştur. Hz.Zeynep (s.a) ilahi kıyamların en büyüğü olan aşura kıyamının ihya edenidir. Hz.Zeynep insanlık tarihinde emsali görülmeyen bir devrim örneğidir ki kadınlar cephesinde onun benzeri yoktur. O bütün ilahi devrimcilerin örnek aldığı bir şahsiyettir. Devrimden ve devrimcilikten bahseden insanlar Hz.Zeynep´i yazarken ve ya konuşurken onun ortaya koyduğu devrim ruhundan ve hareketinden övünerek bahsetmişlerdir.
Hz.Zeynep´in (s.a) Allah´a olan marifet ve inancı o kadar yüksek bir noktadaydı ki her insanda var olan bir kısım insani özellikleri unutturmuş ve Allah aşkıyla hareket etmenin ne olduğunu öne çıkarmıştır. Örneğin Hz.Zeynep (s.a) bir kadın olarak ve aynı zamanda bir anne olarak, en yüksek atife ve duyguya sahip olan bir şahsiyetti. Ancak Kerbela vakıasında can paresi olan iki evladı Muhammed ve Avn´ı hak yola kurban verdiği zaman, oğulları şehit olduktan sonra ne onların mübarek naaşlarının yanına gelmiş ne de onları kucaklayıp ağlamıştır. Allah yolunda verdiği kurbanı büyük görmemiştir. Ve böylece Allah yolunun yüceliğini ve Allah´a olan iman ve teslimiyetin ne olduğunu ameli olarak tüm cihana göstermiştir.
Hz.Zeynep (s.a) için kerbela´da bir tepe vardı. O tepenin adına ‘Tell-i Zeynebiye’ denilmektedir. Hz.Zeynep bu tepeye çıkarak kerbela sahrasında yaşanan tüm olay ve hadiselere şahit olmuştur. Onun gözünün önünde kardeşleri parça parça olmuştur. Yiyenleri ve azizleri doğranmıştır. Kerbela´nın, şahidi ve ravisi olan Hz.Zeynep (s.a) bir kadın olarak, bu ağır musibetler karşısında geri durup pes etmemiştir. Bilakis o zalimler ve münafıklar karşısında aynı babası İmam Ali (a.s) gibi, herkesi kendisine hayran bırakacak bir biçimde fesahet ve belagetiyle, kerbela hadisesini detaylarıyla anlatmıştır.
Evet, susup bir köşeye çekilip, inziva bir hayat içerisinde kalmamıştır. Allah yolunun ihya edilmesi için Kerbela´da dökülen kanları, İmam Hüseyin´in (a.s) mübarek kanını, meydanlarda ve saraylarda yaptığı konuşmalarla ihya etmiştir. O, İmam Hüseyin´in (a.s) davasının ve mesajının bütün beşeriyete ulaşması için en mükemmel biçimde mücadele vermiştir. Ve İmam´ın davasını ve aşura kıyamını hedefine ulaştırmıştır.
Eğer Hz.Zeynep (s.a) olmasaydı o yüce kıyamdan bir eser kalmayacaktı. Onun için Hz.Zeynep (s.a) ilahi kıyamların en büyüğü olan, Hüseyni kıyamın sözcüsü ve İmam Hüseyin´den (a.s) sonra öncüsü olmuştur. Bugün yaşadığımız islamı, yaşadığımız peygamber (s.a.a) sünnetini ve Ehlibeyt´in (a.s) hak yolunu, Hz.Zeynep´in bu büyük mücadelesine borçluyuz.
Allah bizi hak yolun gerçek örneği olan Hz.Zeynep´i (s.a) tanıyanlardan ve onun davasına nefer olanlardan karar kılsın.
Hasan Karabulut