Rabbimiz insanoğlunu hem en üst derecelere ulaşmakta hem de en aşağı derecelere inmekte özgür bırakmıştır. İlahi imtihanın adaletli bir şekilde gerçekleşmesi için bu seçimde özgür olmak olağan ve gereklidir.
İnsan kendi şahsiyeti ve toplumun genel durumu için ahlakını en üst düzeyde korumalıdır. Öyle ki ahlak, insanın ulaşabileceği dereceler noktasında çok önemli bir yere sahiptir. Ahlakın olmadığı bir toplumda güven, yardımlaşma, inanç ve iletişim de en aşağı dereceye inmektedir. Böyle bir toplum dünyevi kazanç ve refah açısından ileride olsa bile yaşanılmayacak bir toplum olur. Ancak ahlaki özellikler açısından üst derecede olan bir toplum bunun tam tersi olarak dünyevi açıdan zayıf olsa dahi, bu zayıflığı güven, yardımlaşma, inanç ve iletişim ile ortadan kaldıracaktır.
Toplumu bireylerin oluşturduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, öncelikle bireylerin kendi davranışlarına dikkat etmelerinin gerekli olduğunu görmekteyiz. Başkasının yanlış davranışından önce insanın kendi yanlışlarını ortadan kaldırması, toplumsal ahlakın üst derecelere ulaşmasına vesile olur. O halde insan önce kendisini düzene sokmalı daha sonra emri´bil-maruf (iyiliğe emretme) yapmalıdır. Bu şekilde hem kendisinde olan ahlaki değerlerle bir örnek teşkil edecek hem de iyiliğe ve ahlaka davet ederek çevresini ve toplumunu üst derecelere çıkaracaktır.
El-Bihar kitabında, Hz.Peygamberimiz´den (s.a.a) bize ulaşan bir hadiste şöyle geçmektedir; Resulullah (s.a.a) kendisine, “Falan şahıs gündüzleri oruçla ve geceleri ibadetle geçiriyor ama aynı zamanda kötü ahlaklı biridir. Komşularına diliyle eziyet etmektedir” diye söylenince şöyle buyurmuştur: “Onda hayır yoktur o ateş ehlindendir.”
İşte ibadetin ve kulluğun kabul olup, üst derecelere erişebilmesi için öncelikle ahlaki açıdan doğru bir kişilik oluşturulmalıdır. Bu ahlaki kişilik ile yapılan ibadet makbuldür.
Bazen insanın sahip olduğu ahlaki eksiklikler her ne kadar sadece onun şahsını ilgilendiriyormuş gibi görünse de konuya biraz daha geniş açıdan bakıldığında, toplumu oluşturanların bireyler olduğunu gördüğümüzde, aslında kişinin ahlaki eksikliklerinin toplumu bozduğunu görmekteyiz. Yine El-Bihar kitabında, İmam Cafer-i Sadık´tan (a.s) nakledilen bir hadiste şöyle geçmektedir; “Şüphesiz iyilik ve güzel ahlak evleri imar eder ve ömürleri uzatır.”
Rabbim bizleri iyi amelleri kabul olan kullarından karar kılsın inşallah
Muhammet Sayan