İslam tarihinin en önemli olaylarından biri, Hz.Peygamberimizin (s.a.a) Mekke´den Medine´ye hicret etmesidir. Peygamberimizin hicreti Rebi´ül-evvel ayının 1.gecesi gerçekleşmiştir. Peygamberimizi hicrete zorlayan birçok sebep vardır. Bu hicretin yani bu yolculuğun sağlıklı bir şekilde hedefine varması için örnek teşkil eden olaylar ve hadiseler olmuştur. Hicret konusu ümmetin üzerinde düşünmesi gereken önemli meselelerden birisidir.
Peygamberimizi mekkeden hicret etmesine zorlayan ana unsur, Mekkelilerin yani Kureyş´in peygamber aleyhinde aldıkları karardı. Onlar peygamberi öldürmeye karar vermişlerdi. Yüce Allah onların bu sinsi ve şeytani planlarını peygambere bildirerek, onun bir an önce mekkeden çıkmasını istemiş ve emretmiştir.
Onların peygamber hakkında aldıkları karar, Enfal suresi 30.ayet-i kerimede şöyle geçmektedir; ‘’Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.’’
Ayet-i kerimenin de ifade ettiği gibi Kureyş, Dar´ul Nedve´de toplanarak peygamber aleyhinde birçok görüş ortaya koydu. En sonunda şeytani bir plan olarak her kabileden bir kişiyi seçip beraberce peygamberi öldürme kararını aldılar. Böylece peygamberin kanı hiçbir kabilenin üzerinde kalmayacak ve Haşimiler de herhangi bir kabileyi düşman kabul edip üzerine yürümeyecekti.
İşte onların bu kararını yüce Allah peygambere bildirdi. Bu haber üzerine hz.peygamberimiz, İmam Ali´yi (a.s) çağırıp, onların aldıkları kararı İmama haber verdi. İmam Ali´ye (a.s) şöyle dedi; ‘’Onlar benim evimi kuşatacak ve sonra birlikte beni öldürmeye teşebbüs edecekler. Ben bu kuşatmanın içerisinden çıkıp Medine´ye doğru hicret edeceğim. Ancak onların benim evde olduğumu düşünüp, belirli bir süre oyalanmaları için benim yatağımda yatar mısın?’’
İmam Ali ise peygamberimize şöyle sordu; ‘’Canım size feda olsun, ben yatağınızda yattığım zaman artık size bir zarar veremeyecekler değil mi?’’
Peygamberimiz; ‘’Evet, ben sağ salim kurtulmuş olacağım.’’
İmam Ali şükür secdesine gitti ve peygamberimize canını feda edeceğini açık bir şekilde ilan etti. Yüce Allah bu büyük fedakarlığı kuran-ı kerimde bakara suresi 207.ayet-i kerimede net bir şekilde beyan etmiştir; ‘’İnsanlardan öylesi var ki, kendisini Allah’ın rızasını kazanmaya satar. Allah da kullarına çok şefkatlidir.’’
Ehl-i Sünnet alimlerinden İbni Ebi´l-hedid kendi kitabında diyor ki; ‘’İslam müfessirleri bu ayet için Hz.Ali´nin peygamberin yatağında yattığı fedakarlığı anlatan bir ayettir demişlerdir.’’
Evet o gece İmam Ali, peygamberin yatağında yattı. Mekke´nin müşrikleri peygamberin evini kuşatmışlardı. Peygamber, bunların içerisinden hareket ederek Sur Mağarasına gitti. Yüce Allah kuran-ı kerimde bu olayı anlatırken şöyle buyuruyor; ‘’Biz onların önüne de arkasına da set çektik ve gözlerinin önüne perde indirdik. Onlar peygamberi göremediler.’’
Evet peygamberimiz bu tehlikeden Allah´ın lütfuyla kurtulmuş ve korunacak bir güven noktasına varmıştı. Sabaha doğruydu, müşrikler peygamberin evine baskın yaptılar. Yatakta Peygamberimizi değil de İmam Ali´yi buldular. İmam Ali´nin yakasından tutarak ‘’Muhammed nerededir?’’ diye sordular.
İmam Ali; ‘’Siz onu bana emanet etmemiştiniz. O sizin şerrinizden kurtulmak için evinden gitmiş.’’
İmam Ali ve müşrikler arasında itiş kalkış oldu. Ardından İmam Ali´yi bıraktılar ve Peygamberimizi aramaya koyuldular. 1 rebi´ül-evvel gecesi islam tarihinde ‘’Leylet´ul-Mebid’’ yani ‘’Teyakkuz gecesi’’ olarak adlandırıldı. Evet bu gece imam Ali, peygamberin ölüm döşeğinde yatarak, Resulallah´ın (s.a.a) canını kurtarmış ve Allah´ın rızasını kazanmıştır. Her daim canını Peygamberimiz´e (s.a.a) ve dine feda eden İmam Ali´ye (a.s) selam olsun.
Hasan Karabulut