Gazze halkı, siyonist rejimin bu dar şeride karşı gece gündüz sürdürdüğü vahşi saldırıların yanı sıra, uluslararası toplumun utanç verici işbirliği ve sessizliği eşliğinde büyük bir açlık savaşıyla da mücadele ediyor. İnsanlığı sorgulatan sahnelerde, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar, Arap ülkeleri ve dünya kamuoyu tarafından hiçbir destek almadan hayatta kalmak için bir lokma ekmek umuduyla hayır kurumlarının kapılarında toplanıyor; oysa bu kurumların gıda stokları da tükenmek üzere ve bu da artık Gazze halkının günde bir öğün bile tam anlamıyla yiyecek bir şey bulamayacağı anlamına geliyor.
Bu, Siyonistlerin Gazze’de Filistinlilere yönelik sistematik açlık savaşı ve kuşatmayı daha da yoğunlaştırmaya devam ettiği bir ortamda yaşanıyor. En temel insani ilkeler ve uluslararası hukuk kuralları çiğneniyor. Uluslararası raporlar, Gazze’de 6 ay ile 2 yaş arasındaki bebeklerin %92’sinin annelerinden temel besin ihtiyaçlarını alamadığını ve ciddi fiziksel sorunlarla karşı karşıya kaldığını ortaya koyuyor.
Bu raporlara göre, yıkılmış Gazze Şeridi’nde 2 milyon 400 bin kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Bunların arasında her yaş grubundan bir milyondan fazla çocuk her gün açlık çekiyor. 65 bin kişi ağır yetersiz beslenme yaşıyor ve harap durumdaki hastanelere ve sağlık merkezlerine sevk ediliyor.