Bu Çağın Firavunları
Tarih boyunca mağrur, kibirli ve kendini beğenmiş insanlar var olmuştur. Bunlar her zaman kendilerini her şeyin mihver ve merkezi olarak görmüşlerdir. Dünya´da olup biten her şeyin bunların izni ve kriterleri ölçüsünde olduğunu söylemiş ve savunmuşlardır. Bunların ölçülerine ve sözlerine uymayanları sahip oldukları güçle cezalandırmışlardır. Kimi zaman öne çıkan bir şahsiyeti terör ederek kimi zaman bir devleti çökertip yok ederek, kendi üstünlüklerini göstermişler. Kimi zaman insanları korkutmuş kimi zaman insanları maddi olarak aldatarak köleleştirmişlerdir. Bizim çağımızda yani 21.asırda kibrin ve bencilliğin kaynağı süper güçler olan başta büyük şeytan Amerika ve onunla beraber hareket eden ve hamileri olan batı, mincümle İngiltere, Fransa, Almanya ve emsalleri olmuştur. Kuran-ı Kerim´de bu konuyu aydınlatacak örnekler ve ayetler vardır. Bu ayetlerden biri de Kasas suresi 39.ayettir. Yüce rabbimiz bu ayet-i kerimede şöyle buyuruyor; ‘O (Firavun) ve askerleri, memlekette, haksız yere büyüklük tasladılar. Gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar.’
Bu ayetin mesajları;
1-Bu surede Firavun mağrurlanarak kendisini herkesten üstün görüyordu. Ve herkesin ona muhtaç olduğunu düşünüyordu. Bu düşüncesinden dolayı bu surede Firavunun şu sözünü okumaktayız; ‘’Ben sizin için kendimden başka bir ilah tanımıyorum.‘’ Firavun, sihirbazların Hz.Musa´ya (a.s) iman getirdiklerini ilan ettiği zaman onların bu hareketine öfkelenerek şöyle diyordu; ‘Acaba benden izinsiz Musa´ya iman mı getirdiniz?’ Çünkü onun düşüncesince onun izni olmadan hiç kimse bir şeyi kabul etme hakkına sahip değildir. Aynı düşünce günümüzün mağrur ve kibir sahibi siyasetçilerinde de mevcuttur. Süper güçlerin düşüncesine göre, Dünya siyaseti ve ekonomisi, onların belirlediği yönde ve çerçevede olmalıdır. Bunun dışında olan siyaset ve ekonomiyi, yok etme çabası ve gayesi içinde olmuşlardır ve olmaktadırlar.
2-Tarih boyunca bütün kibirli insanlar onlara teslim olmayan ve ya onların düşüncesini kabul etmeyenleri yok etmeye çalışmışlardır. Örnekleri çoktur. Okuduğumuz bu ayet, örneklerden biridir. Nemrut´un Hz.İbrahim (a.s) karşısında uyguladıkları örnektir. Hz.İbrahim ‘Benim rabbim öldüren ve diriltendir.’ Dediği zaman Nemrut ‘Ben de öldüren ve dirilten biriyim.’ Dedi. Bundan dolayı idam cezası alan birini serbest bırakıyor, mahkemeden beraat alan birini de öldürtüyor. Bu gibi zulümkar hareketleriyle toplumları susturmanın, köleleştirmenin ve kendilerini de ilahlaştırmanın peşinde olmuşlardır.
3-Mağrur insanlar, sahip oldukları imkanları halkın yüzüne çekerek kendi üstünlüklerini ve ihtişamlarını göstermeye çalışmışlardır. Örneğin bindikleri araçlar, yaşadıkları saraylar… Aynı firavun gibi. O, Mısır halkına şöyle diyordu; ‘Mısır toprakları ve bu topraklarda akan ırmaklar benim değil mi?’
4-Kibirli ve mağrur insanlar halkı korkutarak onların teslim olmalarını istiyorlardı ve öyle idare etmeye çalışıyorlardı. Geçmişte de aynıydı günümüzde de aynıdır. Firavun, Hz.Musa´ya (a.s) iman eden sihirbazlara diyordu ki; ‘Sizi hurma ağaçlarına asacağım. Sizin ellerinizi ve ayaklarınızı tersine keseceğim.’
5-Kibirli insanlar kimi zaman yaptıkları bir kısım manevra ve gösterişlerle halkı kendilerine hayran bırakıp, kendi peşlerinde sürüklemeye çalışıyorlardı. Örneğin Karun gibi servetlerini ve mallarını ortaya koyarak, diğer insanlarda özentilik oluşmasını sağlıyorlardı. O gün Karun´un servetini görenler, Karun´un sahip olduğu servetin kendilerinde de olmasını arzu ediyorlardı.’
6-Mağrur ve kibirli insanlar kimi zaman diğer insanları küçümseyerek onlarla psikolojik bir savaş alanı oluşturuyorlardı. Böylece ilahi elçilerin ve peygamberlerin taraftarlarına doğru olmayan çirkin nispetler veriyorlardı. Onları ahmak olarak adlandırıyorlardı. Kendilerini izleyenleri ise şerefli insanlar olarak addediyorlardı. Bugün Amerika´yı dinlemeyenleri küçümsedikleri gibi.
Gerçekten Kuran kibirli ve mağrur insanların yapısını, karakterlerini, onların huy ve hasletlerini o kadar mükemmel bir biçimde sergilemiştir ki bugünün insanı, bundan asırlar önce yaşayan mağrur ve kibirli insanlarla asrımızda yaşayan bu kibirli ve mağrur insanların aynı cinsten ve kumaştan olduğunu çok net bir şekilde görüp okumaktadır. Evet kardeşler, kuran ölçüdür. Kuran aynadır. Kuran hak ile batılı ayırt eden hak ilahi kelamdır.
Hasan Karabulut