Salih, fesatın zıttıdır. Salih iyi ve doğru iş yapan demektir. Yüce Allah Kuran-ı Kerim´de, salih kullarını övmüş ve onlara mükafatlar vadetmiştir. Hadislerimizde Allah´ın salih kullarıyla ilgili unvanlar zikredilmiştir. Onların mükafatlarının büyüklüğüne işaret edilmiştir. Bu makalemizde konuyu açıklayan bir ayeti siz değerli kardeşlerimizle inceleyeceğiz.
Al-i İmran suresi 113 ve 114.ayetlerde yüce rabbimiz şöyle buyuruyor; ‘Hepsi bir değildir: Ehl-i kitap’tan öyle bir topluluk var ki, geceleri ibadete durup Allah’ın âyetlerini okur, secdeye kapanırlar. Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar salihlerdendir.’
Yüce rabbimiz bu ayet-i kerimede Salihlerin sıfatlarını beyan buyurmuştur. Bu sıfatları taşıyanlar salihlerdendir. Bu ayetin başlangıcında Yahudi ve Hristiyanlardan bahsetmiştir ve kitap ehlinin tamamının aynı olmadığını buyurmuştur. Bir kısım rivayetlerde Hristiyanlardan seksen kişinin İslam´ı kabul edip, istekle İslam´a giriş yapıp, bu özelliklere sahip oldukları vurgulanmıştır. Bu ayet-i kerimede beş özellikten bahsedilmektedir.
Birinci özellik itikat ve inançla ilgilidir. Salih insan, Allah´a ve kıyamet gününe iman etmiş olan kişidir.
Diğer dört özellik amel ve davranışla ilgilidir.
Bu dört özelliğin birincisi geceleyin Kuran-ı Kerim´i tilavet etmektir. İmam Ali´den (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir; ‘Geceleyin senin arkadaşın kuran olsun.’
Yine rivayetlerde şöyle geçmektedir ki İmam Hasan (a.s) gecenin başında Kuran okuyordu, İmam Hüseyin (a.s) de gecenin sonunda.
Allah´ın salih kulları gecenin farklı saatlerinde kuranla beraber olurlar. Özellikle de Cuma gecesinde. Rivayetlerde şöyle geçer; ‘Kuran okunan evlerden gökyüzüne nur yükselir. Kuran okunan hane bereketli olur ve şeytan o evden uzaklaşır. ‘
İkinci özellikleri ise yüce yaradan karşısında mütevazi ve secde halindedirler. Allah´ın ayetlerini geceleyin okurlar ve hak karşısında secde ederler.
Salihlerin üçüncü ameli özellikleri marufa emr ve münkerden nehy etmeleridir. Salih insanlar bunu kendi vazifeleri bilirler. Bütün Müslümanlar bu ilahi farizeyi yerine getirmekle yükümlüdürler. Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur; ‘Maruf´a (iyilik) emreden bir kişi, insanlarla doğru bir davranış içerisinde olması gerekir.’ Salihler sadece normal insanlardan değildir Salihlerin başını peygamberler oluşturmaktadır. Örnek olarak İsmail, İshak, İbrahim (a.s) vb.
Bu doğru davranışla ilgili İmam Cafer-i Sadık´tan (a.s) şöyle bir öykü nakledilmektedir; İmam Ali (a.s) iktidarı döneminde bir yolculuktaydı. Müslüman olmayan bir kitap ehli, İmam Ali (a.s) ile karşılaştı ve imama şöyle sordu; ‘Siz nereye gidiyorsunuz?’
İmam Ali (a.s) ‘Kufe´ye gidiyorum.’ Dedi.
Birlikte yoldaş oldular. Sonra yol ayrımına ulaştılar. Kufe yolu sağdaydı ancak İmam Ali (a.s) kufe yoluna değil de yol arkadaşının yoluna doğru hareket etti. O şahıs, İmam´ın yolu şaşırdığını zannederek imama hatırlatmada bulundu. İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu; ‘Bizim peygamberimiz (s.a.a) yol arkadaşlığının edebini bize öğretmiştir. Yol arkadaşlığının edebinden biri eğer sohbet bitmemişse birkaç adım yol arkadaşıyla beraber yürümek ve sonra kendi yoluna dönmektir.’ O kişi şöyle söyledi; ‘Eğer sizin peygamberiniz böyle konuşmuşsa ben de sizin bu dininizi kabul ediyorum ve Müslüman oluyorum.’
İnsanların kalbine girip, dini değerlere aşina etmenin yolu işte budur.
Salihlerin dördüncü özelliği ise hayır işlerde acele etmeleridir. Hayır işlerini ertelemezler. İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur; ‘Bir hayır işe niyet ettiğiniz zaman onu yapın. Başka bir zamana ertelemeyin. Çünkü şeytan sizi aldatmış olur.’
Evet dostlar, bu rahmet ayında Kuran-ı Kerim´in Salihler için belirlediği bu özellikleri rabbim bütün müminlerle beraber bize de ihsan buyursun.
Hasan Karabulut