Kuran-ı kerim Hz.Muhammmed´i (s.a.a) insanlık için en güzel ve en mükemmel örnek olarak tanıtmıştır. Onun yol ve yöntemi en güzel saadet yoludur. İnsanın dünyevi ve uhrevi mutluluğu, Hz.Peygamber´e (s.a.a) uymasıyla mümkündür. Bundan dolayı Yüce Allah kuran-ı kerimde bizler için peygamberimize karşı birçok vazife ve sorumluluk getirmiştir. Bu vazifelerin bazısı bireysel, bazısı toplumsaldır. Biz bu makalemizde öne çıkan birkaç sorumluluk ve vazifemizi siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız.
1-Hz.Peygamberimiz´i (s.a.a) Tanımak
Onun marifeti bize her açıdan ışık tutup, bizi ona bağlayacaktır. O, kâinatın varlık sebebidir. Allah´ın bütün nimetlerini insanoğluna verme kanalıdır. O, kâinatın efendisi olarak yaratılmıştır.
2-Hz.Peygamberimiz´i (s.a.a) Sevmek
Hz.Peygamberin sevgisinin insan hayatında özel bir yeri vardır. Peygamberi sevmenin önemini, onun bu buyruğuyla daha iyi anlamaktayız; ‘’Bir Müslüman beni, kendisinden, annesinden, babasından ve evladından daha çok sevmedikçe onun imanı kâmil olmaz.’’
3-Hz.Peygamberimiz´e (s.a.a) Kayıtsız Şartsız İtaat Etmek
İtaatin anlamı peygamberi izlemektir. Yani peygamberin yolu Sırat´ul-mustagimdir, Allah´ın yoludur. Ona itaat etmek herkese farzdır. Allah´ın peygambere kayıtsız şartsız itaat edin emri ayrıca onun masum olduğunun açık delilidir. Eğer peygamberde haşa bir sapma, zafiyet ve hata gibi bir şey olsaydı yüce Allah ona itaatte şart koşmuş olurdu. İşte bu esasa göredir ki İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor; ‘’Ben şehadet ederim ki Muhammed (s.a.a) Allah´ın kulu ve elçisidir. Hak sancağını bize teslim etmiştir. Ondan öne geçen dinden çıkar. Ondan geri kalan helak olur. Onunla beraber olan saadete erir.’’
4-Hz.Peygamber´in (s.a.a) Velayetini Kabul Etmemiz
Bizim, İslam camiası olarak peygamberimize karşı olan en büyük vazifemiz onun velayet ve rehberliğini kabul etmemizdir. Bu noktada yüce Allah kuran-ı kerimde açıkça şöyle buyurmuştur; ‘’Sizin veliniz ancak ve ancak Allah’tır, Resulüdür ve iman edip rükû halinde zekât verenlerdir.’’
5-Hz.Peygamber´in (s.a.a) Sünnetine Davalarımızda Riayet Etmek
Yüce Allah kuran-ı kerimde kendi aramızda oluşan hak, hukuk meselelerinde peygamberimize başvurmamızı emretmiştir. Kuran-ı kerimin ayrı bir ayet-i kerimesindeyse peygambere müracaatı gerçek müminin nişane ve belirtilerinden saymıştır. Davalarda peygambere başvurup, onun hükmüne uymayanları İslam´ın dışında göstermiştir.
6-Hz.Peygamberimiz´e (s.a.a) Karşı Edepli Olmak
Yüce Allah her daim peygamberin adına ve makamına, ister onun huzurunda ister gıyabında olsun saygılı ve edepli olmamızı emretmiştir. Peygamberin adını saygıyla anmak ve makamına karşı hürmet ve edebimizi korumak bizim peygamberimize karşı olan en önemli ahlaki vazifelerimizdendir.
7-Hz.Peygamberimiz´e (s.a.a) Salavat Getirmek
Peygamberimize karşı bireysel vazifelerimizden birisi ona salavat göndermemizdir. Yüce Allah kuran-ı kerimde bunu çok önemsemiş ve kendisiyle birlikte, meleklerin de ona salat-u selam ettiğini buyururken, tüm inananlarında ona salat-u selam göndermelerini emretmiştir. Peygambere salavatın anlamı şudur; Allah´ım rahmetini, peygambere ve onun tertemiz ehlibeytine nazil kıl demektir. Allah´ın rahmeti o hazrete indiği zaman diğerlerine de ulaşmış olur. Çünkü o rahmet kaynağıdır. Diğerlerine bir rahmet ulaşacaksa, onun üzerinden ulaşmalı yani önce o hazrete sonra diğerlerinedir.
8-Hz.Peygamberimiz´e (s.a.a) Tevessül Etmek
Bir Müslüman olarak hata ve günah işlediğimiz zaman günahımızın affolması için peygamberi vasıta kılmamız bağışlanma sebebimizdir.
9-Hz.Peygamberimiz´i (s.a.a) Ziyaret Etmek
İster hayatında, ister vefatında, Peygamberi ziyaret etmek her Müslümanın vazifesidir.
Rabbim dünya ve ahirette bizleri Hz.Peygamberimizle (s.a.a) beraber olanlardan karar kılsın.