Ramazan ayı hakkında aktarılan rivayetler içinde en kapsamlı olanı, üzerinde ne kadar derin düşünülse o kadar yeni anlamlar çıkarılabilen ünlü hadistir. Bu hadisten Ramazan ayının insanı inşa edici bir yönü olması gerektiği anlaşılmaktadır. Hadiste şöyle buyrulmaktadır: “Ey insanlar! Nefisleriniz amellerinizin rehinidir, bu yüzden onları istiğfar ve tövbe ile serbest bırakın.”
Bu hadis, “Hutbe-i Şa’baniyye” olarak bilinmektedir. Resûlullah (s.a.a), Şaban ayının son cuma gününde, ashabını Ramazan ayını karşılamaya hazırlamak için bu hutbeyi irad etmiş ve bu mübarek ayın önemini hatırlatmıştır. Bu hutbe, Emirü’l-Müminin Hz. Ali (a.s) tarafından nakledilmiştir. İmam Ali (a.s) şöyle buyurur: “Resûlullah (s.a.a) bir gün bize hutbe okudu ve şöyle buyurdu: Ey insanlar! Allah’ın bereket, rahmet ve mağfiret ayı size yönelmiştir. Bu ay, Allah katında en üstün aylardan biridir. Günleri en hayırlı günler, geceleri en değerli geceler, saatleri en faziletli saatlerdir. Bu ayda Allah’ın misafirliğine davet edilmiş, Allah’ın ikram gören kulları arasına dahil olmuşsunuzdur. Bu ayda nefesiniz tesbih, uykunuz ibadet, amelleriniz makbul ve dualarınız kabul edilir. Öyleyse, ihlaslı niyetlerle ve temiz kalplerle Rabbinizden bu ayda oruç tutma ve Kur’an tilaveti konusunda size yardım etmesini isteyin. Zira bu büyük ayda Allah’ın mağfiretinden mahrum kalan kimse, gerçek bedbahttır… Günahlarınızdan tövbe ederek Allah’a yönelin… Ey insanlar! Nefisleriniz amellerinizin rehinidir, bu yüzden onları istiğfar ile serbest bırakın.”
Tövbenin Önemi ve Gerekliliği
Ramazan ayı bereket, rahmet ve mağfiretle dolu olduğundan, her anı en kıymetli anlardır ve dualar kabul edilir. Dolayısıyla, bu ay istiğfar ve tövbe etmek için büyük bir fırsattır. Aslında her zaman tövbe edilmelidir, ancak Ramazan ayı tövbenin baharıdır.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurur: “Ramazan ayında bolca istiğfar ve dua edin. Zira dua belayı def eder, istiğfar ise günahları siler.”
Ayrıca, İmam Zeynelâbidin (a.s), Ramazan ayına girdiğinde yalnızca dua, tesbih, istiğfar ve tekbir ile meşgul olurdu: “Ali bin Hüseyin (a.s), Ramazan ayında yalnızca dua, tesbih, istiğfar ve tekbir konuşurdu.”
Ramazan ayının ibadet ve manevi hazırlık kitapları, tövbe ve istiğfarın önemine dair tavsiyelerle doludur. Bu nedenle, Ramazan ayında oruç tutan bir müminin en önemli görevlerinden biri tövbe ve istiğfardır.
Tövbenin Hakikati
Tövbe kelime anlamı olarak günahı terk edip dönmek demektir. Günah işleyen biri için kullanıldığında, onun hatasından dönmesini ifade eder. Ancak Kur’an’da ve hadislerde Allah’a izafe edilen “tevbe” kavramı, O’nun rahmetine dönüşü anlamına gelir. Allah’ın rahmeti, günah sebebiyle günahkârdan uzaklaşmışken, kişi ibadete yönelip kulluğa döndüğünde tekrar ona rahmet ulaşır. Allah’ın isimlerinden biri de “Tevvâb”dır, yani “çokça tövbe kabul eden” veya “rahmetine tekrar tekrar yönelen” anlamına gelir.
Tövbenin Gerekliliği ve Acele Edilmesi
Kur’an ayetlerinden anlaşılmaktadır ki, tövbe etmek ve bunda acele etmek farzdır. Nitekim Tahrim Suresi 8. ayette şöyle buyrulmuştur: “Ey iman edenler! Allah’a samimi bir tövbe ile dönün.”
Allah’ın peygamberleri, sapmış toplulukları doğru yola davet ettiklerinde, en başta onları tövbeye çağırmışlardır. Çünkü tövbe olmadan ve kalbin günah lekelerinden temizlenmeden, tevhid ve erdemler için bir zemin oluşmaz.
Örneğin, Hz. Hud (a.s) kavmine şöyle seslenmiştir: “Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin.”
İslamî rivayetlerde de tövbenin önemi ve geciktirilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Emirü’l-Müminin Ali (a.s), oğlu İmam Hasan’a (a.s) şöyle buyurur: “Eğer bir günah işlersen, hemen tövbe ile onu sil.”
İmam Ali Rıza (a.s), dedesi Resûlullah’tan (s.a.a) şu hadisi nakleder: “Allah katında en sevimli şey, tövbe eden mümin bir erkek veya kadındır.”
Bu hadis, tövbenin gerekliliğinin açık bir delilidir. Çünkü Allah katında en sevilen şeylerden biri olarak gösterilmiştir. Ayrıca akıl da tövbeyi zorunlu kılar; çünkü akıl, ister kesin ister ihtimal dâhilinde olsun, azaptan korunmak için bir kurtuluş yolu aramayı emreder. En etkili kurtuluş yolu da tövbedir, dolayısıyla akıl onu zorunlu kılar.
Ayetullah Mekarim Şirazi