Hz.Muhammed (s.a.a); ‘Hak ağır ve acıdır. Batıl hafif ve tatlıdır. Kimi zaman kalıcı olmayan az bir heva heves, uzun süreli gam ve keder sebebi olur.’
Mekarim´ul-Ahlak, Syf.465
İmam Musa-i Kazım (a.s); ‘Hakkı söyle! Her ne kadar hakkı söylemek senin yok olmana sebep olsa bile. Çünkü senin kurtuluşun ondadır.
İlahi takvayı koru ve batılı terk et! Her ne kadar senin kurtuluşuna sebep olsa bile. Çünkü senin helak olman ondadır (batıldadır).
Tuhef´ul-Ugul, Syf.408
İmam Ali (a.s); ‘Evet, hakla batıl arasında dört parmaktan fazla bir mesafe yoktur.’
İmam´dan (a.s) bu buyruğunun manası hakkında soruldu. İmam kendi dört parmağını bitiştirerek kulağıyla gözü arasında koydu ve şöyle buyurdu; ‘Batıl budur ki duydum diyesin. Hak odur ki gördüm diyesin.’
Nehc´ul-Belaga, Hutbe.141
İmam Ali´ye (a.s) sünnetin, bidatin, cemaatin ve tefrikanın manası soruldu.
İmam Ali (a.s) şöyle dedi; ‘Ant olsun Allah´a sünnet, Resulullah´ın (s.a.a) sünnetidir. Bidat, o sünnetin aksine olandır. Ant olsun Allah´a cemaat, her ne kadar sayıları az olsa bile hak ehli ile beraber olmaktır. Tefrika, her ne kadar sayıları çok olsa bile batıl ehliyle birlikte olmaktır.’
Kenz´ul-Ummal, H.1644
Hz.Muhammed (s.a.a); ‘Ey insanlar! O ya Allah´tır ve ya Şeytan´dır. Ya Haktır ya batıldır. Ya hidayettir ve ya sapmaktır. Ya yücelmektir ya da düşmektir. Ya dünyadır ve ya ahirettir. Ya iyiliklerdir ve ya kötülükler. İyi olan her şey Allah´tandır ve kötü olan her şey ise melun şeytandandır. Budur, bundan başka bir şey değildir.’
Kafi, S.16, H.2