12 imamın aynı peygamberimiz (s.a.a) gibi bütün lisan ve lügatlara vakıf olması onların önemli özelliklerindendir. İmam Hasan Askeri (a.s) karşılaştığı her lisan ehliyle o insanın kendi diliyle sohbet ederdi. Bu konuyu Merhum Şeyh Mufid (r.a), Kuleyni (r.a), Ravendi (r.a) gibi bir kısım büyükler kendi kitaplarında yazmışlardır.
10.imamımız İmam Ali´ün-Naki´nin (a.s) hizmetkarlarından biri olan nasir şöyle anlatmaktadır; ‘Defalarca İmam Hasan Askeri´yi (a.s) babası İmam Ali´ün-Naki´nin (a.s) hayatında çeşitli insanlarla onların lügat ve lehçesinde örnek olarak Türkçe, Rumca, İbranice vs konuştuğunu görüyor ve duyuyordum. Bu durumu müşahede etmek beni hayrete düşürüyordu ve kendi kendime diyordum ki İmam Hasan Askeri (a.s) Medine´de dünyaya gelmiş ve onun ailesi araptır. Hiçbir yere gitmemiş. Nasıl olur da böyle farklı lisan ve lügatlara aşinadır? Onların hepsine tam olarak hakimdi.
İmam Ali´ün-Naki (a.s) şehit oldu. Yine ben oğlu İmam Hasan Askeri´yi (a.s) farklı milletlerden farklı dillere sahip olan insanlarla konuştuğunu görüyordum. Kendi kendime düşündüm. Nereden ve nasıl, bu kadar farklı dillerle tanışmış ve aşina olmuştur?
Bir gün İmam´ın huzurunda oturuyordum. Konuşmuyordum. Ancak kendi kendime şöyle bir düşünceye daldım. İmam nasıl bu kadar dil ve lugata vakıftır?
Bir anda İmam Hasan Askeri (a.s) yüzünü bana çevirerek bana hitap hitap etti ve buyurdu; ‘Yüce Allah kullarının saadeti ve hidayeti için kılavuzlar ve halifeler karar kılmıştır. Bu halife ve kılavuzların kendilerine has bir kısım özellikleri vardır. Onlar bütün lisan ve lügatlara aşina olup bilmekle birlikte hatta bütün hayvanların dillerini dahi bilmektedirler. Aynı şekilde bütün insanların soyunu bilmektedirler. Geçmiş ve gelecekte vuku bulan tüm hadise ve olaylar, Allah tarafından bir lütuf olarak kendi halife ve hüccetine verilmiştir. Onlar ne zaman irade etseler bütün hadise ve olayları bilirler.’
Sonra İmam Hasan Askeri (a.s) sözlerine şöyle devam etti;
‘Eğer bu imtiyaz ve özellikler olmasaydı o zaman onlarla ile diğer yaratılmışlar arasında bir fark olmazdı. Oysaki İmam ve Allah´ın hücceti tüm alanlarda diğerlerinden üstün ve değerli olmalıdır.’
Hasan Karabulut