ÖNCE KOMŞU, SONRA EV HALKI
İmam Musa bin Cafer (a.s) buyurmuştur ki:
“Hz. Fatıma (a.s) dua ettiğinde, mümin erkek ve kadınlara dua ederdi ama kendisine dua etmezdi. ‘Ey Resulullah’ın kızı! Siz neden halk için dua ediyor ama kendiniz için dua etmiyorsunuz?’ dediklerinde O: “Önce komşu, sonra ev halkı” buyuruyordu.” (İlel’uş- Şerayi, C. 1, S. 216.)
Hz. Fatıma (a.s) buyurmuştur ki:
“Ben, Resulullah (s.a.a)’den şöyle buyurduğunu duydum: “Cuma günü öyle bir saat vardır ki, kim onu gözetler de o anda Allah’tan hayır dilerse, Allah-u Teâlâ istediği şeyi ona bağışlar… O vakit, güneşin yarısının battığı andır.”
Hz. Fatıma (a.s) hizmetçisine şöyle buyuruyordu: “Git tepenin üzerine çık, güneşin yarısının battığını gördüğünde dua etmem için bana haber ver.” (Meani’l- Ahbar, S. 399.)
İmam Sadık (a.s) buyurdular ki:
“Annem Fatıma (a.s)’ın sürekli kıldığı iki rekât namaz vardı; bu namazı Cebrail ona öğretmişti. İlk rekâtta “Hamd” suresinden sonra yüz defa “Kadir” suresini, ikinci rekâtta ise “Hamd” suresinden sonra yüz defa “İhlas” suresini okurdu.
Bu namazı kılıp selam verdikten sonra, Hz. Fatıma (a.s)’ın tespihini (zikrini) de söyle.” (Cemal’ul- Usbû’, S. 173.)