İnsanlık tarihinde faziletli kadınlar çoktur. Gerek ayetlerde gerekse hadislerde bu gerçek dile getirilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Meryem (s.a) ve Hz. Asiye (s.a) iman edenlere örnek kadınlar olarak gösterilirken (Tahrim, 11-12), Peygamber Efendimizin eşleri de ‘Müminlerin Anneleri’ diye tanıtılarak (Ahzap, 6) İslam dünyasındaki saygınlıkları tescillenmiştir.
Hz. Fatıma da (s.a) insanlık tarihindeki faziletli kadınlardandır. Ancak O (s.a), diğer kadınlara göre açık arayla faziletlidir. Bu konuda birçok ayet ve hadis mevcuttur. Aşağıda söz konusu ayet ve hadislerden örnek olması adına birer tane getiriyoruz.
Seyyidet-i Nisai’l-Alemin Hadisi
İbn-i Abbas şöyle diyor: Resulullah (s.a.a) bir gün oturuyordu. Yanında Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Şöyle buyurdu: ‘Allah’ım! Sen biliyorsun ki bunlar benim Ehl-i Beyt’im ve yanımda insanların en değerlisidirler. Kim onları severse bende onu severim. Kim onlara kin beslerse bende ona kin beslerim. Kim onları dost edinirse bende onu dost edinirim ve kim onlara düşmanlık ederse bende ona düşmanlık ederim…’ Sonra şöyle buyurdu: ‘Şüphesiz O (Fatıma) seyyidet-i nisai’l alemindir (alemlerdeki bütün kadınların efendisidir.)’ Kendisinden, ‘Ya Resulellah! Kendi zamanındaki kadınların mı efendisidir?’ diye sorduklarında buyurdu ki: ‘O İmran’ın kızı Meryem’in içindi (Meryem kendi zamanının kadınlarının efendisidir.) Benim kızım Fatıma ilk baştan en sona kadar (Hz. Adem’den (a.s) kıyamete kadar) bütün kadınların efendisidir.’
Hadis-i şerif göstermektedir ki, hiçbir kadın Hz. Fatıma’nın (s.a) üstünlük ve faziletine ulaşamamaktadır. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.a) Onu (s.a) gelmiş geçmiş bütün kadınların hanımefendisi olarak tanıtmıştır.
Mübahele Ayeti
‘Sana iyice bildirildikten sonra gene bu hususta seninle tartışan olursa de ki: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım, biz bizzat gelelim, siz de gelin. Ondan sonra da dua edelim ve Allah’ın lanetini yalancılara havale edelim.’ (Al-i İmran, 61)
Ayetin nüzul Sebebi
Hicretin onuncu yılında Necran Hıristiyanlarının bir kısmı mescide gelerek, Hz. Peygamberle (s.a.a) Hz. İsa hakkında görüştüler. Hıristiyanlar Hz. İsa’nın (a.s) Allah’ın oğlu olduğu konusunda ısrar edince Hz. Muhammed (s.a.a), onları mübaheleye, yani yalancıyı Allah’ın lânetine havale ederek lânetleşmeye çağırdı. Onlarda kabul ettiler. Ertesi gün Hz. Muhammed (s.a.a) yanında Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (Allah’ın selamı onlara olsun) olmak üzere gelmişti. Necranlılar, bu sahneyi görünce mübaheleye cesaret edemeyerek vergi vermeye razı oldular.
Ayette lanetleşme için her iki tarafın ‘Kadınlar’ını da getirmeleri önerilmiştir. Burada beklentimiz Peygamber Efendimizin (s.a.a) müminlerin anneleri olan eşlerini veya kadın sahabeleri getirmesiydi. Ama beklentilerin aksine Hz. Peygamber (s.a.a) onların yerine sadece kendi kızı olan Hz. Fatıma’yı (s.a) getirmişti. Bu da göstermektedir ki, Hz. Fatıma (s.a) bütün kadınlardan daha faziletlidir. Eğer böyle olmasaydı Peygamber Efendimiz (s.a.a) kızının yerine başka kadınları getirirdi.
Meseleye önem kazandıran bir başka yön, burada iki dinin yani İslam’la Hıristiyanlığın karşı karşıya gelmesiydi. Hıristiyanların Medine’ye gelmelerinden maksat İslam dininin hak bir din olmadığını ortaya koymaktı. İşte burada onların karşısına öyle kimseler çıkmalıydı ki onlar İslam’ı temsil etme liyakatine sahip olmalıydılar. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Hz. Ali, Hz. Fâtıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i (Allah’ın selamı onlara olsun) getirmesi böyle bir temsiliyete yalnızca onların sahip olduğunu göstermektedir.
Kaldı ki, Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu lanetleşmeye yalnız da gelebilirdi. Çünkü Efendimizin (s.a.a) duası tek başına kabul olmaktadır. Buna rağmen Yüce Allah, o hazretten duasına amin demeleri için damadını, kızını ve onların çocuklarını getirmelerini emretmiştir. Bu, Yüce Allah’ın bizzat kendi emriyle gerçekleşmiştir.
Mübahele ayeti, Hz. Fatıma’nın (s.a) ulaşılmaz faziletini ortaya koyan ayetlerden biridir. Onun (s.a) doğum yıldönümü mübarek olsun.
Selam ve saygılarımla.
Ehlibeyt Alimi İlahiyatçı Yazar Serdar Aytekin
