Bildiri metninde şöyle yazıldı;
Filistin meselesinin merkeziliğini ve Filistin halkının vazgeçilemez meşru ulusal haklarını elde etmesi için verdiğimiz sarsılmaz desteği vurguluyoruz. Bu hakların başında, 4 Haziran 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir devlete sahip olma hakkı ile mültecilerin dönüş ve tazminat hakkı gelmektedir. İlgili uluslararası kararlar, özellikle 194 sayılı karar çerçevesinde bu hakların inkar edilmesi veya zayıflatılmasına yönelik her türlü girişime karşı duruyoruz.
İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Filistin Devleti’nin ebedi başkenti olarak tam egemenliğini teyit ediyoruz ve İsrail’in Kudüs’ü Yahudileştirmeyi amaçlayan veya işgalini kalıcı hale getirmeye yönelik karar ve uygulamalarını, uluslararası hukuk ve BM kararları uyarınca geçersiz, hükümsüz ve gayrimeşru olarak kabul ediyoruz. Kudüs-ü Şerif’in Arap ve İslam dünyası için kırmızı çizgi olduğunu vurguluyor, Doğu Kudüs’ün Arap ve İslami kimliğinin korunması ile buradaki kutsal İslami ve Hristiyan mekanların dokunulmazlığının savunulmasında mutlak bir dayanışma içinde olduğumuzu beyan ediyoruz.”