Uyun-u Ahbar´ur-Rıza kitabında merhum Şeyh Saduk şöyle yazıyor; ‘Esma şöyle söylüyor; Hz. Hüseyin´in doğumundan sonra Resulullah (a.s), O´nu görmeye geldi. Ve şöyle buyurdu; Ey Esma! Bana evladımı getir! Esma, İmam Hüseyin´i beyaz bir kundağa sarılmış bir halde o hazretin ellerine verdi. Peygamberimiz onun sağ kulağına ezan ve sol kulağına ikame okudu. O anda onu kucağına aldı ve ağladı. Esma şöyle sordu; Babam annem size kurban olsun neden ağlıyorsunuz?
Peygamberimiz şöyle buyurdu; ‘Bu evladımın durumuna ağlıyorum.’
Esma dedi; ‘Ya Rasulullah o daha yeni dünyaya gelmiştir.’
Peygamberimiz buyurdu; ‘Zalimler onu benden sonra şehit edecekler. Allah benim şefaatimi onlara nasip etmesin. Ve şöyle buyurdu; Ey Esma bu haberi Fatıma´ya söyleme. Çünkü o daha yeni doğum yapmıştır.’
Başka bir rivayette şöyle yazıyor; Esma diyor ki; günlerden bir gün Allah´ın resulü oturmuştu ve Hüseyin onun kucağındaydı. O sırada aniden peygamber ağlamaya başladı. Ben arz ettim Ey Allah´ın resulü sizi ağlar görüyorum!
Peygamberimiz buyurdu; ‘Cebrail bana geldi ve Hüseyin´imle ilgili beni teselli etti. Bana ümmetimden bir grubun onu öldüreceği haberini verdi. Allah onları benim şefaatimden mahrum edecek.’
İmam Hüseyin´e ağlamanın önemini peygamberimiz (s.a.a) şöyle beyan buyurmuştur; ‘Ya Fatıma. Kıyamet günü bütün gözler ağlar olacak. Ancak Hüseyin´in musibetine ağlayan göz istisnadır. Hüseyin´in musibetine ağlayan göz gülecek ve cennet nimetleriyle müjdelenmiş olacak.’