Gerçek şudur ki; Şia, Gadir-i Hum içindir ve Gadir-i Hum, Şia´nın her şeyidir. Şia, Gadir-i Hum´la anlam bulmaktadır. Gadir-i Hum´la kendi hüviyetini elde etmektedir. Şia´nın hüviyeti Gadir-i Hum´dur. Gadir, Dünya´da özgür insanların, müstekbir ve tağut yöneticilerin karşısında mukavemet ve direniş simgesidir. Gadir-i Hum, adalete susayan insanları tarih boyunca doyurmuştur.
Allah´a tapma ağacını, nübüvvet, tevhit ve meadı yeşertmektedir. Gadir-i Hum sayfası son bulmamıştır. Gadir´in son güneşinin zuhuruna kadar devam edecektir. Gadir-i Hum aşıkları da Gadir-i Hum´un evladının huzurunda olmanın heyecanını yaşamaktadırlar.
Gadir-i Hum bir yoldur ki hakikati arayanlar o yoldan geçmek zorundadırlar. Kaybolanlar, korku, tehlike, karanlık ve dalalet vadisinde olanlar, yollarını Gadir-i Hum´la tamamlamalıdır.
Gadir-i Hum günü biat ve ahit günüdür. İnsanlığın mevlasıyla yeniden kucaklaşma günüdür. Gadir hakkında ne söylesek azdır. Bu konuda binlerce kitap yazılsa yine fazla bir şey söylenmemiştir. İnsanların düşünce ve akılları gadir hakikatinden acizdir. Ancak bizler Gadir-i Hum´u anarak, Gadir-i Hum günü münasebetiyle kutlamalar yaparak, kısmi de olsa kendi vazifemize amel etmiş oluruz. İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur; ‘Gadir, şialar için sevinç, mutluluk ve yüzlerin güldüğü bir gündür.’
Merhum Ayetullah Safi Gulpaygani