İslam inkılabının aziz rehberi Ayetullah İmam Hamaney´in, İmam Mehdi´nin (a.s) mübarek yıl dönümünde yaptığı konuşmasından bir bölümü siz değerli kardeşlerimizle paylaşıyoruz.
Umut Günü
15 Şaban günü umut günüdür. Bu umut Şii toplumuna sınırlı değildir. Hatta İslam ümmetine de sınırlı değildir. Umudun aslı insanlığın aydınlık geleceği, vaat edilen bir kurtarıcının zuhur etmesi ve dünyanın tamamında adaletin hükümran olacağı konusu bütün dinlerin ittifak ettiği bir konudur. Semavi dinlerin büyük çoğunluğunun ilahi temelleri vardır. İnsanlığa hayali umutlar vermenin peşinde olmamışlar, bir gerçeği açıklamışlardır.
Şii İnancında Mehdeviyet
Biz Şiaların itikadında İmam Mehdi (a.s) arzu edilen zihni bir düşünce değil var olan bir hakikattir. Şialar vaat edilen Mehdi´nin (a.s) bekleyişinde hayal dünyasında gezmiyorlar. Bir hakikatin peşindedirler ki o gerçekte vardır. Allah´ın hücceti halkın arasında yaşıyor. Mevcuttur halkla yaşıyor. Halkı görüyor ve onlarla beraberdir. Onların dertlerini ve sıkıntılarını hissediyor. İnsanlar içerisinde zarfiyeti ve saadeti olanlar bir kısım yerlerde onu tanımayarak ziyaret ediyorlar. O vardır, gerçek bir insandır. Bellidir, belli olan ismiyle, belli olan ana babasıyla halkın içerisindedir ve onlarla birlikte yaşamaktadır. Bu biz Şiaların inancıdır. Başka mezheplerden olup bu akideyi kabul etmeyenler bu düşünceyi reddetme konusunda hiçbir zaman aklın kabul edeceği bir delil getirememiş ve ikame edememişlerdir.
İmam Hasan Askeri´nin (a.s) pak ve mübarek evladının doğum tarihi bellidir. İrtibat içerisinde olanlar biliyorlar. Mucizeleri bellidir. Allah ona uzun ömür vermiştir ve verecektir. Bütün asırlarda bu evrendeki bütün milletlerin, kabilelerin, dinlerin ve ırkların en büyük arzusu bu hakikatin ortaya çıkmasıdır. Bu Şianın önemli bir özelliğidir.
Aydınlığı Beklemek
Mehdeviyet konusunda İslami ve Şii eserlerde Hz.Mehdi´nin (a.s) zuhurunun beklenilmesi aydınlığı beklemek olarak tabir edilmiştir. Aydınlık nedir? İnsan ne zaman aydınlık bekler? Genişlik beklemek nedir? Bir sıkışıklık olduğu zaman, bir düğüm olduğu zaman, bir sıkıntı olduğu zaman insan aydınlığa ihtiyaç duymuş olur. Yani düğümü çözecek, sıkışıklığı giderecek ve sıkıntıyı bertaraf edecek bir aydınlık. Aydınlığı beklemenin bir başka tabiriyse zuhuru beklemektir. İslam´a inanan ve Ehlibeyt mezhebinde olan bir mümin gerçek dünyada var olan durumu, insanoğlunun yaşamında bir düğüm ve bir sıkıntı olarak görmektedir. İmam´ı beklemek insanoğlunun yaşamında var olan durumu kabul etmemesidir. İstenilen duruma ulaşmak için çalışmak gerekiyor. İstenilen bu duruma ulaşmak kesin olarak Allah´ın velisi Hz.İmam Mehdi´nin (a.s) güçlü elleriyle hayata geçmiş olacaktır. Kendimizi bir asker gibi o şartların oluşması için hazırlayıp, çalışmamız gerekiyor. Aydınlığı beklemenin anlamı insanın hiçbir iş yapmadan oturup beklemesi değildir. Hiçbir şeyin ıslahına çalışmaması değildir. Sadece kendisini biz İmam-ı Zaman´ı bekliyoruz diyerek oyalaması bekleyiş değildir. Adaletin hakim olması yönünde, o yüce hedefe ulaşmak için atılan adım bekleyiştir. Bekleyiş harekettir. Bekleyiş yerinde saymak değildir. Beklemek hazırlanmaktır. Bu hazırlığı kendi hayatımızda bulunduğumuz çevrede oluşturup korumamız gerekiyor.
İmam Hameney