Düşman tarih boyunca öldürmekten başka bir şey bilmedi. Günümüzde de hala öldürmekle galip geleceğini zannediyor. Halbuki dönüp geriye baksalar öldürdükleri her bir kişi başına onlarca mümin yetişiyor ve karşılarına dikiliyor. İmam Hüseyin´in (a.s) mektebi milyonlarca nefer yetiştirdi ve yetiştiriyor. Hz.Zehra´nın (s.a) kapısı yanan evinden mümin çocuklar toplumlara karışıyor ve karanlıkları aydınlatıyor.
Yıllar önce Amerika ve İsrail, oluşturduğu terör gruplarıyla Ortadoğu´da insanları katletti. Sonucunda birbirine bağlı ve bilinçli mümin ordular oluştu. İsrail, yıllardır öldürdüğü masum insanların karşılığında bugün şehit yakınlarından oluşan bir orduyla karşılaşıyor. Onlar ayakları yere muhkem basan, dik duran yiğitlerdir.
Kuran-ı Kerim secde suresinde bir hakikati beyan ediyor ve şöyle söylüyor; ‘Muhakkak ki biz, suçlulara, lâyık oldukları cezayı veririz.’ Kuran, vaadine sadık olduğunu nazil olduğu ilk günden itibaren göstermektedir. Daha sayılabilecek çok sayıda yaşanan soykırımlar ve katliamlar canımızı yaksa da bizlere yarın için umut olmaya devam ediyor. Onlar öldürmekle kazanacaklarını düşünseler de geçmişte olduğu gibi kaybedenin ta kendisi olacaklar. Şehadet mektebi bir ekol olarak yayılmaya devam edecek.
Allah´ın vadettiği ilahi yol öldürmeyi değil yaşatmayı emretmiştir. Yaşatmadan kendileri için yaşanılacak bir gelecek hayal eden İslam ve insaniyet düşmanları bu hayallerine kavuşamayacaklar. Tam tersine sonunda kendilerinin de içine girecekleri zillet çukurunu kazmaktan başka bir şey elde edemeyecekler.
Muhammet Sayan