Hz.Zeynep (s.a) meşhur olan görüşe göre hicretin 5.yılı Cemaziyel´evvel ayının 5.günü, Medine-i Münevvere´de mübarek gözlerini dünyaya açmıştır. Mübarek ismini dedesi Hz.Resulullah (s.a.a) vermiştir. Rivayetlerde şöyle geçer; Bu ad Allah tarafından Cebrail vasıtasıyla peygamberimize bildirilmiştir.
Zeynep adının anlamı güzel kokulu görkemli güzel ağaç manasındadır. Diğer bir anlamı ise babasının süsü ve ziyneti anlamıdır. Hz.Zeynep (s.a) dünyaya geldiği zaman dedesi Resulullah (s.a.a) ona saygıdeğer hanımefendi demesiyle onu övmüştür ve Hz.Zeynep´i anneannesi Hz.Hatice-i Kübra´ya (s.a) benzetmiştir. Ayrıca herkesten onun saygısını korumasını istemiştir. Hz.Zeynep´in bir çok lakabı vardır o lakaplardan en önemli ve öne çıkanlar şunlardır; Haşimilerin Akilesi (değerlisi), Arife, Fazile, Masume-i Suğra, Öğretmensiz Alime, Hüseyin´in Naibesi (vekili), Kadınların Saygıdeğeri, Hüseyin´in Şeriki. Hz.Zeynep´in (s.a) ömründe gördüğü aşırı musibetlerden dolayı, ümmü´l-mesaib yani musibetler annesi lakabıyla da çok anılmaktadır.
O´nu Seyyid Nurid´din-i Cezairi şöyle tarif etmiştir; ‘Hz.Zeynep (s.a) şahsiyet ve vakurlukta Hz.Hatice (s.a) gibidir. Haya ve iffette annesi Hz.Fatıma (s.a) gibidir. Hitabet ve fesahette babası Hz.Ali (a.s) gibidir. Sabır ve hilimde kardeşi Hz.Hasan (a.s) gibidir. Cesaret ve şecaette kardeşi Hz.Hüseyin (a.s) gibidir.
Hz.Zeynep (s.a) amcasının oğlu Abdullah ile evlenmiş bu evliliğin meyvesi olarak dört oğlu ve bir kızı olmuştur. Burada Hz.Zeynep´in (s.a) iki önemli özelliğini siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız.
Hz.Zeynep´in (s.a) İlmi
İlimlerin en yücesi direk olarak yüce Allah´tan alınan ilimdir. Yani öğretmensiz bir şekilde Allah tarafından insana sunulan ilimdir. Bu ilmi Kuran´da Hz.Musa (a.s) ile Hızır´ın (a.s) öyküsünde okumaktayız. Yüce Allah diyor ki; ‘Biz ona ilmi leddunnu öğrettik (Hızır´a (a.s)).
İmam Zeyn´ul-Abidin (a.s) Hz.Zeynep´e (s.a) hitaben şöyle buyurmuştur; ‘Halacım sen öğretmensiz bir alimesin.’ Evet Hz.Zeynep, İmam Ali´nin (a.s) küfede iktidarı döneminde kufeli kadınlara dini dersler veriyordu. Onları Allah´ın kelamı kuranla tanıştırıp kuranı tefsir ediyordu ve özellikle şer´i hükümleri ve ahkamı onlara öğretiyordu. Hz.Zeynep´ten hadisler nakledilmektedir. Özellikle Hz.Zeynep´ten hadis nakleden kişilerin başında islam dünyasının önde gelen alim ve ravilerinden olan İbni Abbas geliyor. İbni Abbas, Hz.Zeynep´ten (s.a) hadis naklederken şu unvanla hadis naklediyor; ‘Bizim saygıdeğerimiz olan Ali´nin kızı Zeynep´ten rivayet ediyorum.’
Hz.Zeynep´in (s.a) İbadeti
Mütedeyyin insanların en önemli özelliklerinden biri onların ibadetidir. Hz.Zeynep (s.a) dünyaya gelişiyle ibadetle, Allah´a raz-u niyaz etmekle tanıştı. Çünkü o bir evde yaşıyordu ki o evde baba ve anne her daim Allah´ın ibadetindeydiler. Hz.Zeynep´in örnekleri olan babasının ve annesinin ibadeti, onu ibadet konusunda ibadet edenlerin örneklerinin en seçkini konumuna taşıdı. Allah´a öylesine huzu ve huşuyla ibadet ediyordu ki, Hz.Hüseyin (a.s), Hz.Zeynep´ten gece namazında kendisi için dua etmesini istiyordu. İbadet Hz.Zeynep´in etine, kanına, kemiğine, bütün vücuduna karışmış ve ibadete aşık bir hale getirmişti. Hayatının en sıkıntılı ve musibetli anında bile ibadeti ihmal etmemiştir.
İmam Hüseyin´in (a.s) kızı Fatıma şöyle rivayet etmektedir; ‘’Aşura gününden sonraki gece biz sabaha kadar ağladık, hiç susmadık. Ancak halam Hz.Zeynep o gece bile Allah´a raz-u niyaz edip ibadetle meşguldü.’
İmam Zeyn´ul-Abidin (a.s) halası Hz.Zeynep´in ibadetini şöyle anlatmıştı; ‘Esarette olduğumuz o çetin günlerde, küfeyle şam arasında hareket ettiğimiz o sıkıntılı yolculukta, halam Hz.Zeynep bütün namazlarını, vacip ve sünnetlerini ikame etti. Bazı yerlerde, açlığın ve yorgunluğun aşırı olduğu yerlerde oturarak bu ilahi görevi yerine getiriyordu. ‘
Allah bizi Hz.Zeynep´in (s.a) yolundan ve şefaatinden mahrum etmesin…
Hasan Karabulut