İslamın hassas ve önemli meselelerinden birisi, Müslümanların vahdeti ve birliğidir. Bütün Müslümanların saflarının bir olması gerekiyor. Safları bir olduğu zaman birbirinin derdine derman olacaklardır. İslam dünyasında oluşan ve gelişen hadiseleri rahat ve kolay bir şekilde çözeceklerdir. İslam ve Müslümanları hedef alan islam düşmanlarının önünde dik duruş sergileyerek mukavemet edebileceklerdir.
Çağımızın ve asrımızın en büyük nimetlerinden biri olan gelişim ve teknoloji Müslümanların birbirlerini doğru tanıyıp, hemhal olma aracı olmalıdır. Oysaki bu alanda geri kalan islam dünyası, teknolojik araç gereçleri birbirini doğru tanıyıp destek olmak için kullanması gereken yerde maalesef birbirinin aleyhinde kullanmaktadır. Sadece teknolojiye hakim olan ve ellerinde bulunduran düşman cephesinin vurduğu zararlar yetmiyormuş gibi Müslümanlar da bu araç gereçleri maalesef birbirinin aleyhinde kullanmaktadır.
Böyle bir dönemde Müslümanlara öncü olan siyasetçi, aydın, akademisyen, alim, yazar ve çizerlerin, islam ümmetini bir araya getiren ve ümmetin birbirine karşı sevgi ve saygı ortamı oluşturacak eylem ve söylem içerisinde olmaları gerekmektedir.
Bu hususta zamanı ve Müslümanları çok doğru tanıyan ve islam ve Müslümanların gerçek düşmanlarını doğru teşhis eden İmam Hamaneyi´nin şu sözlerine kulak vermemiz gerekiyor;
Müslümanlar arasında vahdet bizim görüşümüze göre en önemli meseledir. Müslümanların bir olması ümmetin birçok derdinin dermanıdır. Bugün islam coğrafyasında yaşanan birçok mazlumiyetin ortaya çıkışı ümmetin dağınık olmasından kaynaklanıyor. Yemen, Suriye, Libya, Irak, Afganistan, Pakistan ve birçok islam ülkesinde yaşanan sıkıntıların ve acı hadiselerin sebeplerinden biri, Müslümanların arasındaki dağınıklıktır. Bu dağınıklıktan istifade eden islam düşmanları bu acı hadiseleri meydana getirmekte ve Müslümanı, Müslümanın eliyle öldürmektedirler. Bundan dolayı Müslümanların bir olması onların planlarının boşa çıkmasını sağlayacaktır ve yaşanan bu acıların ortadan kalkmasına vesile olacaktır. Bizim düşündüğümüz Müslümanlar arasında birlik meselesinin tam karşıtı olarak islam düşmanları da bir kanser tohumu ekerek ayrılık oluşturmak istiyorlar. Bu bölgede Siyonizm adlı bir rejim meydana getirmişler. Bu rejimin asıl amaçlarından biri, batının planlarından olan islam ümmeti arasına tefrika ve ayrılık sokmaktır.
İşte bundan dolayı biz peygamberimizin (s.a.a) mübarek doğum haftasını bayram olarak kutluyoruz. Sünni kardeşlerimize göre Rebi´ül-Evvel ayının 12.günü ve Şia´ya göre Rebi´ül-evvel ayının 17.günü bizim bayram ve mutluluk haftamızdır. Bizler de bu haftaya vahdet haftası diyoruz. İmam Humeyni´nin (r.a) bu kutlu doğum haftasına vahdet haftası adı vermesi yeni bir buluştur. Bunun önem ve ehemmiyetini Müslümanlar yıllar geçtikçe daha iyi anlamaktadır. Ancak maalesef birçok insan imamın yaptığı bu hizmeti hala anlamamakta ısrarcıdır. Oysaki islam düşmanları imamın bu buluşunun ve çağrısının küfrün karşısında nasıl bir set olduğunu iyi bilmekte ve görmektedirler.
İslam ümmetinin birlik ve vahdeti o kadar önemli bir konudur ki üzerinde daima durmamız ve düşünmemiz gerekiyor. Vahdet sadece bir slogan olmamalıdır. Vahdeti amel ve yaşamımıza yansıtmamız gerekiyor. Müslümanlar yaşamlarında birbirini kucakladığı ve sevip saydığı zaman zafere ulaşacak ve başarı elde edeceklerdir. Vahdetin önünde vahdeti bozan ana unsurlardan biri bizim deruni taassuplarımızdır.
İslam Cumhuriyeti´nin vahdet haftasındaki çağrısı Şia ve Sünni´nin mezhebini terk etmesi değildir. Birinin bir başka mezhebe gitmesi ve mezhebini değiştirmesi değildir. Bizim davetimiz mezhepler arasındaki müşterek noktalarda bir araya gelmektir. Ve düşman eliyle islamın ortasına dikilen kin ve nefret duvarlarının kaldırılmasıdır. Amerika, Siyonizm ve dünya müstekbirleri ne Şia´yi severler ne de Sünni´yi. Her ikisine de düşmandırlar. Müslümanların Allah adıyla birlikte iman ve islam kimliğiyle zalimlerin önünde duruşuna karşıdırlar.
Uyanmamız gerekiyor. Müslümanların birbirini kötülemesi ve birbirine kılıç çekmesi islam düşmanlarına yardım etmektir. İslam düşmanları hem Şia´nın hem Sünni´nin düşmanlarıdır. Bundan dolayı kutlu doğum haftasını ümmet sancağının yükselmesinin haftası olarak görmemiz gerekiyor.
İmam Hamaney