Rebi´ül-Evvel ayının 10.günü Hz.peygamberimiz (s.a.a) ile Hz.Hatice´nin (s.a) mübarek izdivaç günleridir. Hz.peygamberimizin (s.a.a) Hz.Hatice annemizle olan evliliği 25 yıl sürmüştür. Bu evliliğin teklifi Hz.Hatice annemizden gelmiştir. Peygamberimiz 25 yaşındaydı, Hz.Hatice´nin yaşı konusundaysa farklı rivayetler vardır. 25, 28 ve 40 diyenler olmuştur. Bu rivayetler içerisinde en mantıklısı 25 ve ya 28 yaşında olduğu görüşüdür. Sebebiyse geniş şekilde nakledilmiştir. Hz.Hatice annemizin peygamberimize evlilik teklifi götürmesi, onun akıl nimetiyle süslenmesinin göstergesidir.
Hz.Hatice´yi (s.a) bu kadar üstün kılan ana faktör sahip olduğu akıldır. O peygamberimizle evlenmeden önce bile kadının insan yerine konulmadığı bir coğrafyada ve dönemde, o bölgenin yani Betha´nın (Hicaz bölgesi) kraliçesi olarak tanınıyordu. O, bu toplumda sözüyle ve düşüncesiyle yol gösteren ve toplumu aydınlatan bir karakterdi. Hz.Hatice´yi ‘’Hatice’’ yapan aklı, onu kainatın efendisi olan peygambere eş, yoldaş ve yaver olma noktasına taşıdı.
Hz.Hatice, peygamberde gördüğü olağanüstü değerlerden dolayı hayatını onunla birleştirmek istedi. Hz.Hatice kendi zamanının iş insanlarından birisiydi. Ve Şam´a göndereceği ticaret kafilesinin Hz.Muhammed´in (s.a.a) müdüriyetinde olmasını istedi. Bu kafilede yer alan kölesi Meysere´yi özellikle peygamberi takip etme noktasında görevlendirdi. Şam´a giden ticaret kafilesi geri döndüğü zaman büyük bir kar ile geri dönmüştü. Yapılan bu karın ötesinde Meysere´nin Hz.Hatice´ye verdiği haberler, onu fazlasıyla sevindirmiş ve umutlandırmıştı. Meysere şöyle diyordu; ‘’Bu kafileler içerisinde Muhammed (s.a.a) doğru konuşan, emanetdar olan ve güzel ahlaka sahip olan bir öncüydü.’’
İşte bu sebeplerden dolayı. Hz.Hatice annemiz, peygamberimize evlilik teklifini götürmüştü. Hz.Hatice´nin peygamberimizle olan evliliği onu insanlığa her alanda örnek olunacak bir noktaya taşımıştı. O eş anlamında örnek bir eştir. Anne konusunda örnek bir annedir. Komşuluk noktasında en güzel komşudur. Sosyal alanda en güzel karakterdir…
Evet, peygamberimizle olan evliliği sahip olduğu aklın daha fazla çalışmasına ve onun daha fazla şeyler düşünmesine sebep olmuştur. Hz.Hatice´nin sahip olduğu aklın en mükemmel kanıtı ise islamı kabul eden ilk kadın olmasıdır. Yüce rabbimiz ilk iman edenleri kuranda ‘’Mukarrabler’’ yani ‘’Allah´a en yakın olanlar’’ olarak tarif etmiştir. Ayet-i kerimede şöyle geçmektedir; ‘’Ve bir de ileri geçenler ki herkesi geçmişlerdir. Onlardır mabutlarına yaklaştırılanlar.’’
Hz.Peygamberimiz (s.a.a) Hira dağında ilk vahyi aldığı gün eve döndüğünde, Hz.Hatice annemiz onun simasında vahyin nurunu müşahede etti. Peygamberimize şöyle dedi; ‘’Sende çok farklı bir durum vardır.’’ Peygamberimiz de kendisine ilk vahyin geldiğini ve peygamberliğe memur olduğunu açıkladı. Daha sonra Hz.Hatice´den (s.a) kendisine iman etmesini istedi. Hz.Hatice annemiz de hiç tereddüt etmeden Kelime-i Şehadeteyn getirdi.
Evet, bu ağır ve yorucu yolculuğu, peygamberimizle beraber yürüdü. Hz.Hatice ile evlenme isteğinde bulunan birçok tanınmış ve servet sahibi insana, Hz.Hatice hayır cevabını vermişti. Çünkü o maddiyatın, paranın, şöhretin ve ihtişamlı yaşamın peşinde değildi. Hz.Hatice´nin isteği ahlaklı, maneviyatlı ve insanı kemal ve değerleri taşıyan biriyle yuva kurmasıydı. Hz.Hatice annemize peygamberle olan evliliğinden dolayı Mekke´nin kadınları tavır aldı. Şöyle diyorlardı; ‘’Neden yetim Muhammed (s.a.a) ile evlendin?’’ ve Hz.Hatice´nin en sıkıntılı anında yani doğum anında onun yardımına bile gelmediler. Ancak bu yanlış dünya peşinde olanların düşünce ve tutumları Hz.Hatice´nin mutluluğunu ve huzurunu bozamadı.
O, Allah´a kul olmanın, Allah resulünün getirdiği değerlerle birlikte toplumun uyanarak insanca yaşamanın, mahrumların ve yoksulların içinde bulundukları yoksulluk ve sefaletten kurtulup huzur ve refaha kavuşmasını, ahlaki olarak çöküntülerin giderilip yerine insani değerlerin gelmesi için çalışıyordu. Bundan dolayı peygamberimizle olan 25 yıllık yaşamında büyük haksızlık ve zulümlere tahammül etti ve hiçbir zaman Allah resulüne karşı yüzünü ekşitmedi. Bundan dolayı peygamberimiz buyuruyor ki; ‘’Allah ondan daha hayırlı bir kadın benim için seçmemiştir.’’
Allah´ın salat-u selamı risalet evine ve o evin hanımefendisi olan müminlerin annesi Hz.Hatice-i Kübra´ya olsun
Hasan Karabulut