Birleşmiş Milletlerin 2023 yılının Eylül ayı toplantısında öne çıkan en önemli konuşmalardan biri, İran İslam Cumhuriyeti´nin Cumhurbaşkanı olan İbrahim Reisi´nin konuşması olmuştur. Geçtiğimiz son yıllarda kuran-ı kerime yapılan saygısızlık, ihanet, yakma eylemleri ve alçakça yapılan eylemi destekleyen batı ülkelerini ciddi bir şekilde uyararak Allah kelamının bütün beşer için önem ve değer arz ettiğini BM´de açıklamıştır.
Reisi konuşmasının bir bölümünde BM´ye seslenerek şöyle dedi; Değerli hazirun, hanımefendiler ve beyefendiler, kuran Allah´ın kelamıdır. İnsanı akla, maneviyata, adalete, ahlaka ve hakka bağlılığa davet eden bir kitaptır. Kuranın üç önemli temeli; Tevhid, Adalet ve İnsani keramettir ki insanın saadetini temin etmektedir.
Kuran ne söylüyor ki müstekbirler, güç ve kudret sahibi olanlar bundan rahatsız olmuşlar?
Kuran diyor ki; Ey beşer! Zulüm ve bölünmeyi kabul etme. Bu yol göstermesiyle saygı ve değer dolu bir dünya yaratmak mümkündür. Kuran beşerin birliğinden söz ediyor. Ve diyor ki; Yeryüzü sakinlerinin tamamı birbirleriyle bacı kardeştirler. Bir ana ve bir babadandırlar.
Kuran, insanı Allah´ın halifesi olarak tanıtıyor. Kadın ve erkeği tabii farklılıklarıyla birlikte birbirinin tamamlayıcısı ve Allah´ın huzurunda eşit olarak bilmektedir. Kuran ailenin hürmetini savunmaktadır. Çocuğu da Allah´ın bir emaneti olarak bilmektedir. Ahde vefa etmeyi, doğru konuşmayı, emanetdar olmayı, muamelat ve irtibatlarda doğruluğu, mahrumlara hizmet etmeyi, yoksulluk, kötülük ve adaletsizlikle mücadele etmeyi… evet bunlar kuran-ı kerimin muhtevasıdır. Acaba bu Allah sözlerini yakmanın ilki midir? Allah sesini her zaman olarak susturacaklarını mı düşünüyorlar? Acaba Nemrut, Firavun ve Karun, İbrahim, Musa ve İsa´ya karşı muzaffer mi oldular? İslamla savaşmak asrın gelişmiş milletinin kültürüne uygun değildir. Kuran inanç ve akidelere ihaneti yasaklamıştır. İbrahim, Musa ve İsa´ya saygıyı, Hz.Muhammed´e (s.a.a) saygı olarak göstermekte ve bilmektedir.
Allah kuranda bu hakikati beyan buyurmuştur; Al-i İmran Suresi 84.ayette; ‘’ …Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Biz O’na teslim olanlarız.”
Vahdet içeren anlamlar, yüce öğretiler, ilham verici, insan ve toplum yetiştiren ve medeniyet oluşturan peygamberler, beşerin tamamı için ebedidirler. Hiçbir zaman yanmazlar. Farklı şekillerde islamla savaşmak; örneğin mukaddes kitap olan kuranı yakmak ve ya inan kadınların okullarda örtüsüyle uğraşmak, ayrımcılıktır ve asrın gelişmiş kültürüne uygun değildir.
Bu nefret söylemlerinin perde arkasında büyük projeler vardır. Ve bunlar aldatıcı özgürlük ifadeleriyle doğru yoldan çıkarıcıdırlar.
Birleşmiş Milletler yapıcı projeleriyle ilahi dinlere saygıyı güvence altına almalıdır.
Bizler de diğer müminler ve özgürlük isteyenlerle beraber bu inançtayız ki ilahi dinlere saygı, birleşmiş milletlerin çalışmalarından biri olmalıdır. Birleşmiş Milletler yapıcı projeleriyle ilahi dinlerin saygınlığının korunmasını güvence altına almalıdır.