MAZLUM İMAM ALİ (A.S) DİLİYLE, HAZRETİ FATIMA (S.A)
Eve geldiğimde, bir sevgi deryasında bulurdum kendimi. Mutluluk ve sefa yuvasıydı âdeta. Yorgunluk mu?… Fatıma’yı gören bir gözün sahibi yorgunluk, sıkıntı, bezginlik… gibi kelimelerin anlamını hatırlamaz artık.
Evet, hayatımız pek zor, müşkülâtımız pek fazlaydı, ama eve geldiğimde hiçbiri kalmazdı belleğimde; kadifeden bir ırmaktaymış gibi olurdum; letafet ve duygu esintileri okşardı bütün ruhumu.
Fatıma bu dünyada Kevser’in hakikatiydi benim için. Onun olduğu yerde açlığın, susuzluğun, yorgunluğun, savaşın, yaranın ve acının gerçekten hiçbir manası kalmıyordu artık.
Ne kadar yorgun olduğumu şimdi hissediyorum işte… Çünkü Fatıma’m yok yanımda artık.
Ah! Ne kadar da yorgunmuşum meğer ben, Allah’ım! Çok yorgunum.
Uğruna canımı vermeye hazır olduğum şu cansız bedene nasıl gusül vereyim, onu nasıl yıkayıp kefenleyeyim ben ya Rabbi?!
Fatıma’nın cansız bedenini gözyaşıyla yıkamama izin verilseydi suya hiç hacet kalmazdı şüphesiz…
Su dök Esma o hâlde, su… Bir de şu ateşler içinde yanıp tutuşan yüreğime serpilseydi zerrece keşke! Ağla ey göz, dökülsün ipil ipil gözyaşları… Burada ağlamayıp da nerede ağlayacak dide-i perişanım benim?!
Benim kadar Fatıma’yı tanımayan, benim kadar ona tutkun ve onunla birlikte bulunmayan şu melekler ağlıyor da, ben nasıl ağlamam Fatıma’ma; sevgili Resul’ümün tek emaneti olan ciğerpâresine?!…
Ağla Ali, ağla!…
Senin Fatıma’ndı o… Ve sen Fatıma’sız kaldın şu yeryüzü uğrağında.
Ah!… Kolun niye böyle mosmor Fatıma?! Eyvahlar olsun! Bu, o kamçıların izi olsa gerek!…
Bu ne acı ya Rabb’im?! Ali’n nasıl tahammül etsin Allah’ım bunca acıya?!… Fatıma’nın koluna baksana…
Bunca sabır ve tahammüle elbette ki secde etmekle mükelleftir melekler.
Fatıma’m… Elbiseni çıkarmadan gusül vermemi istemenin sebebi buydu değil mi?! Şu yorgun yüreğimin daha fazla dağlanmasını istemedin mi giderayak Fatıma’m? Ali’n kurban olsun senin o merhametli yüreğine… Göze görünmese de, yaranın varlığı elle anlaşılabiliyor ama…
Ey yüreğimin goncası! Kalbi olanların görebilmek için göze ihtiyaçları yoktur ki!