Allah´ın adıyla,
Dünya kadınlarının örneği, imamlarımızın annesi, Hz.Peygamberimizin göz nuru Hz.Fatıma (s.a), Peygamberimiz´in (s.a.a) bi´setinden 5 yıl sonra, dünyaya gözlerini açtı. Doğduğu günden itibaren Hz.Peygamberimiz onu çokça severdi. Rivayetlerde Hz.Fatıma, peygamberimizin bulunduğu bir yere geldiğinde, peygamberimizin ayağa kalkarak onu kendi yanına oturttuğu ve sevdiği nakledilmiştir. Onun hakkında kadınlarının efendisidir diye buyurmuştur. Hz.Fatıma´nın (s.a) şahsiyeti ve yeri o denli büyüktür ki o dünya ve cennetteki kadınların en üstünü olarak sıfatlandırılmıştır.
Hz.Fatıma´nın hangi yönünü ele alırsak alalım, kadınlar için en güzel ve en büyük örnektir o. Onun bu yüce sıfatlarına Kuran´ın kendisi şahitlik etmektedir. Kuran-ı Kerim´de, İnsan Suresinde, kapısına gelen yoksula, yetime ve esire iftarlığını ardı ardına veren, Allah´ın rızasını talep eden, sabırlı bir kişilik olarak yer edinmiştir. Hatta yüce Allah kıyamette, Hz.Fatıma´nın kıyamet gününün kötülüklerinden korunmuş olacağını ve cennetle mükafatlandırılacağını açıkça beyan etmiştir. Ahzab suresinde, Allah´ın masumiyetine ve paklığına işaret ettiği hanımefendidir o. Kevser suresinde geçtiği üzere, peygamberin neslinin devamı yine Hz.Fatıma´dır. Yaşadığı dönemde doğru konuşmasıyla bilinen ve ahlaki değerler noktasında en yüksek makamlara sahip olan bir hanımdır. Kuran´ın tabiriyle güzel bir ağaçtır ki kökü sabittir ve dalları gökyüzüne ulaşmaktadır. Yeryüzünün en hayırlılarının, Ehlibeyt imamlarının annesi ve peygamberimizin kendi tabiriyle de babasının annesidir o.
Hz.Fatıma´nın ilmi ve bilgin kişiliği yine o hazretin ön plana çıkan ve herkesin örnek alması gereken bir noktadır. Yüce Allah, Kuran-ı Kerim´in Nahl suresinde ‘’Bilmiyorsanız zikir ehline (bilenlere) sorun.’’ Buyurmuştur. Bilenler Ehl-i Beyt´tir ve onların göz nuru da Hz.Fatıma´dır. Ayrıca İmam Hasan ve İmam Hüseyin´i (a.s) büyüten, onlara annelik yapan bir hanımdır o. Açıktır ki böyle şahsiyetleri büyüten bir hanımefendi ilimde de en üst makamlardadır. Son olarak Hz.Fatıma´nın (s.a) sevenlerine İmam Cafer-i Sadık´ın (a.s) buyurduğu bir hadisi nakletmek isterim. ‘’Şüphesiz yıldızların yeryüzü ehli için parladığı gibi, Fatıma mihrapta durduğunda nuru gökyüzü ehline parlar. Bu sebeple Zehra olarak adlandırılmıştır.’’
Muhammet Sayan