İmam Hüseyin (a.s) kardeşi Muhammed-i Hanefiyye’ye yaptığı vasiyetnamesinde şöyle buyuruyor:
‘Ben azgınlık, fesat ve zulüm etmek için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddimin ümmetini ıslah etmek, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak, ceddim Resulullah’ın ve babam Ali’nin yolunu ihya etmek için çıktım.’
İmam Hüseyin (a.s) bu sözünde kıyamının hedeflerini açıklarken onlardan birinin iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak olduğunu belirtiyor.
İslam dini insanı kendisine karşı sorumlu tuttuğu gibi başkalarına karşıda sorumlu tutmaktadır. İnsan, önce kendisi doğru yolda olmalı, sonra ailesini ve içinde bulunduğu toplumda iyilikleri yaymalı ve kötülüklerden sakındırmalıdır. Bu gerçeği Kur’an şöyle dile getirmektedir:
‘Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder kötülüklerden sakındırırlar. Namaz kılar, zekât verirler, Allah’a ve Peygamber’e itaat ederler. Allah’ın rahmet edeceği insanlar bunlardır.’ (Tevbe, 71)
Veli yani dost olmanın gereği, birbirlerine iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktır. Çünkü dostluk, birisi bir fazileti yerine getirmediğinde onu o fazilete davet etmeyi gerektirir. Veya onda bir kötülük gördüğünde ona engel olmaktır.
Ayette iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak konusunun namaz ve zekâttan önce gelmesi bu iki farizanın önemini ortaya koymaktadır.
İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak aynı zamanda akli bir meseledir. Örneğin kimse çocuklarının kötülüğe düşmesini istemez. Bundan dolayı ebeveynlerin çocuklarına bazı şeyleri önemle tavsiye ederken bazı şeylerden de sakındırdıklarını görmekteyiz.
İslam hem akıl hem fıtrat dini olduğundan bu iki farizaya önem vermiştir.
Ayetlerde İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma
Al-i İmran suresi 104. ayette şöyle buyurulmaktadır:
‘İçinizde hayra çağıran iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir topluluk olsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerdir.’
Ayette bir grubun iyiliği emredip kötülükten sakındırma işini üstlenmesini istenmektedir. Bu grup düzenli olarak bu vazifeyi yerine getirdiğinde bu iş başkalarının üzerinden kalkacaktır. Böylece, merhalelerine uyarak iyiliği emredip kötülükten sakındırma işi yerine getirildiğinde, toplum denetlenmiş olacaktır.
Yine Al-i İmran suresinin 110. ayetinde İslam ümmetinin diğer ümmetlere olan üstünlüğünü iyiliği emredip kötülükten sakındırma ve Allah’a iman şartına bağlamış ve şöyle buyurmuştur:
‘Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; iyiliği emreder kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a iman edersiniz…’
Hadislerde İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma
Resulullah (s.a.a) buyuruyor: ‘İnsanlardan bir grup var ki peygamber ve şehit olmadıkları halde iyiliğe emredip kötülükten sakındırdıkları için öyle bir makama ulaşırlar ki herkes onlara gıpta eder.’
Hz. Ali (a.s) buyuruyor: ‘Bütün hayırlı işler hatta Allah yolunda cihat bile iyiliğe emretme ve kötülükten sakındırma ilkesine göre ağızdaki neme göre deniz gibidir.’
Yine şöyle buyurmaktadır: ‘Kötülüklerden sakındırmak fasıkların burnunu ezmektir.’
İyiliğe Emretmenin Faydaları
1- Allah’ın gazabından kurtulmak
2- Allah lütfuna mazhar olmak
3- İnsanların iyisi olmak
4- İnsanın kendisini de temizler
5- Islah olan insanların bütün sevaplarına ortak olmak
6- Allah’ın halifesi olmak
7- Dünya ve ahrette saadete erişmek
Kötülükten Sakındırmanın Zararları
1- Günahı normal karşılamak
2- Günah işlenmesine razı olmak
3- Bizzat günah işlemek
4- Başkalarını da günaha davet etmek
5- Günah işlemeyenlere cephe almak ve dışlamak
6- Günaha yatırım ve reklamını yapmak
7- Kalp katılaşır ve insan acımasız olur.
Nereden Başlamak Gerekir?
Önce kendimizden, sonra ailemizden, sonra gençlerden, en sonunda ise komşulardan başlanmalı.
İyiliğe Emredenin ve Kötülükten Sakındıranın Sahip Olması Gereken Şartlar
1- İyilikleri ve kötülükleri bilmeli
2- Etki ihtimalini vermeli
3- Devamlı yapmalı
4- Zarar ve fesada yol açmamalı
Kötülükten Sakındırmanın Merhaleleri
1- Kalben reddetmek
2- Dil ile reddetmek
3- Eyleme geçmek
İlahiyatçı Yazar Serdar Aytekin
Serdar hocanın kalemine sağlık
Sağolun, teşekkür ederim.