Nasr Suresi (Arapça: سورة النصر), üç önemli gaybi haberi içermektedir; İslam’ın büyük zaferi ve nihai galebesi Mekke’nin fethi, Mekke ve etrafındaki bölge halkının İslam’a iman getirmesi ve Allah Resulüne (s.a.a) biat etmesi, Allah Resulünün (s.a.a) rihleti, Hamd, tesbih ve istiğfar ile Allah’a kavuşmaya hazır olma emrinin verilmesi.
Nasr SuresiNasr Suresi 3 ayet, 19 kelime ve 80 harften oluşmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in Medine’de nazil olan surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 110. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 114. (son) suresidir.
Bazı müfessirler Nasr Suresi’ni iniş sırasına göre Kur’an’ın 111. veya 112. suresi ve Tevbe Suresini ise, son suresi olarak bilmektedir; ancak birinci görüş (Nasr Suresi’nin son sure olması) daha meşhurdur. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, Kısar sureleri grubundandır; yani Kur’an-ı Kerim’in kısa surelerindendir ve 30. cüzün son hizbinde yer almaktadır. Ayrıca “İza” ile başlayan “Zamaniye Surelerinin” yedincisi ve sonuncusudur.Nasr Suresi, üç önemli gaybi haberi içermektedir. İslam’ın büyük zaferi ve nihai galebesi Mekke’nin fethi, Mekke ve etrafındaki bölge halkının İslam’a iman getirmesi ve Allah Resulüne (s.a.a) biat etmesi, Allah Resulünün (s.a.a) rihleti, Hamd, tesbih ve istiğfar ile Allah’a kavuşmaya hazır olma emrinin verilmesi. Yaratana dua etmek, ilahi nimetler karşısında şükür ve hamd ve tövbeleri kabul eden Allah’tan bağışlanma ve af talep etmek, bu surenin diğer konularından bazılarıdır.[1]Bazı müfessirler şöyle yazmaktadır: Nasr Suresi Hudeybiye antlaşmasından sonra ve Mekke’nin fethinden önce nazil olmuştur. [2] Ancak bazıları Nasr Suresi’nin Mina’da ve Haccetu’l Veda’da nazil olduğuna inanmaktadır. [3] Vahidi Nişaburi “Esbabu’n-Nuzul” kitabında bu surenin Peygamber Efendimizin (s.a.a) Huneyn savaşından döndükten sonra nazil olduğunu ve Allah Resulünün (s.a.a) de o günden sonra iki yıldan fazlaOkunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- İzâ câe nasrullahi velfeth
2- Ve raeytennâse yedhulûne fî dinillâhi efvâcâ
3- Fesebbih bihamdi rabbike vestağfirh, İnnehû kâne tevvâbâ
Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
1- Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde
2- insanları bölük, bölük Allah’ın dinine girerlerken gördüğünde.
3- Artık Rabbini hamd ile tesbih et ve bağışlamasını dile! Muhakkak ki, O, çok bağışlayandır
İlahiyatçı Yazar Bayram Dalga