Kalem Süresi ayet 17- 33 kadar ﴾17-18﴿ Biz, vaktiyle şu bahçe sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara da belâ verdik. Hani bahçe sahipleri, (“Allah izin verirse” gibi) bir kayıt koymaksızın sabah erkenden bahçenin mahsulünü kesinlikle devşireceklerine yemin etmişlerdi.
﴾19-20﴿ Fakat onlar uykudayken rabbin tarafından gelen kuşatıcı bir âfet bahçeyi sarıverdi de bahçe kesilip kurumuş gibi oldu.
﴾21﴿ Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler:
﴾22﴿ “Eğer devşirecekseniz erkenden tarlanızın başına gidin!”
﴾23﴿ Derken yola koyuldular. Birbirlerine şöyle fısıldıyorlardı:
﴾24﴿ “Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın!”
﴾25﴿ Amaçlarını, planladıkları gibi gerçekleştirmek üzere erkenden yola düşüp gittiler.
﴾26-27﴿ Bahçeyi gördüklerinde ise, “Herhalde yanlış yere gelmişiz; yok yok, ürünü kaybetmişiz” dediler.
﴾28﴿ İçlerinden aklı başında olan biri şöyle dedi: “Ben size, ‘Allah’ın yüceliğini dile getirmelisiniz’ dememiş miydim?”
﴾29﴿ Şöyle cevap verdiler: “Rabbimizin şanı yücedir; doğrusu biz haksızlık etmişiz.”
﴾30﴿ Ardından, birbirlerini kınamaya başladılar:
﴾31﴿ “Yazıklar olsun bize!” dediler, “Gerçekten biz azmış ve sapmıştık.
﴾32﴿ Belki rabbimiz bize bunun yerine daha iyisini verir. Biz rabbimizden bunu diliyoruz.”
﴾33﴿ İşte ceza budur. Âhiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!TEFSİR:“Bahçe sahipleri” kıssasında anlatılan esas mevzu, Allah’a karşı nankörlük yapan, malını hayır yolarında harcamaktan sakınan, fakirlerin ve yoksulların hakkını vermeyen kimselerin akıbetini beyândır. Bu kıssada dinleyicilerin veya seyircilerin ilgilerini çekecek pek canlı sahneler dikkatlere sunulmaktadır:
Birinci sahne: Bu sahnede “bahçe sahipleri”nden söz edilmektedir. Bununla ilgili bilinen rivayetlerin özeti şudur: Yemen’de San’a’ya yakın Savran denilen yerde sâlih bir adamın güzel bir bağı vardı. Ona iyi bakar, ondan fakirlerin ve yoksulların hakkını verirdi. Derken adam vefat etti. Bu bağ da çocuklarına kaldı. Onlar ise insanların ondan faydalanmasına engel oldular ve üzerlerine düşen Allah hakkını ödemediler. Neticesi de Allah Teâlâ’nın haber verdiği cezaya uğradılar.
İlahiyatçı Yazar Bayram Dalga