Hz. Fatıma’nın Hayatı. Birinci Bölüm.
Hz. Fatıma ( s.a)Adı : Fatıma.
Künuesi : Ümmü’l Hasan, Ümmü’l Hüseyin, Ümmü’l Muhsin, Ümmü’l Eimme ve Ümmü Ebi’ha.
Meşhur Lakaplarından Bazıları: Zehra, Betül, kübra, Mübareke, Azra, Tahire, Seyyidetü’n Nisa, Muhaddese .
Babası: Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a)
Annesi: Hz. Haticeü ‘l kübra . Hz. Peygamberimiz (s.a.a) in ilk eşi ve ilk iman eden kadın.
Doğum Yeri: Mekke, biset’in beşinci yılı.
Ömrü: En meşhur Rivayete göre on sekiz yıl.
Şehadeti: Hicret’in on birinci yılında. Bir Rivayete göre Babası’nın vefatından iki buçuk ,diğer bir Rivayete göreyse üç ay sonradır.
Defin Yeri: Kendi vasiyeti üzere eşi Hz. Ali (a.s) tarafından gece vakti gizlice medinede bir Rivayete göre Babası Resulullah (s.a.a) ın yanına, diğer bir Rivayete göre kendi evine, bir Rivayete görede cennetü’l baki mezarlığına defnedildi.
Hz. Fatımaü’-z Zehra (s.a) Hz. Peygamberimiz (s.a.a) ve Hatice bint’i Huveylid’in kızıdır. Tarihin tanık olduğu en şerefli anne babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Tarihte hiç kimse onun babası gibi , birkaç yıl içinde , tarihin seyrini değiştirecek, insanlığı değişik alanlarda harekete geçirecek, ileri götürecek etkinlikler göstermemiş, bu denli müthiş eserler bırakmamıştır. Tarihte onun annesi gibi bir anneden hiçbir zaman söz edilmemiştir. Onun annesi bütün varlığını, kendisine sunduğu hidayet ve nura karşılık yüce eşi ve hikmet esaslı ilkeleri uğruna feda etmiştir. işte bu büyük anne ve babanın gölgesinde Fatıma (s.a ) yetişti. Omuzlarında Peygamberlik yükünü taşıyan, bu kutsal emaneti hedefine ulaştırmak için dağların dahi tahammül edemediği işkencelere katlanan babasının şefkatinin her an hissedildiği bir evde büyüdü. Babası nereye yönelse, ne tarafa gitse Kureyş’in ve kureyşlilerin kışkırttıkları ayak takımının ve kölelerin kendisini sürekli olarak gözettiklerini, taciz ettiklerini görüyordu. Küçük yaşına rağmen Fatımatü’z- Zehra (s.a) bütün bunları görüyordu. Annesiyle beraber, bu eziyetlerin babası üzerindeki etkisini hafifletmek için elinden geleni yapıyordu. O ağır eziyetleri gözlemledikçe yürek parçalayıcı bir acı hissediyordu. İlk Müslümanların gördükleri baskı ve acıları kendisi de bizzat yaşıyordu. Hz. Fatımatü’-z Zehra (s.a) ilâhî risaletin tebliği sürecinin karşı karşıya kaldığı zorlukları, sıkıntıları daha çocukluğunun ilk günlerinden itibaren yaşadı. Babası ve annesiyle ve Haşimoğulları’nın diğer mensuplarıyla birlikte Ebu Talib Vadisi’nde sosyal ve ekonomik ablukaya tâbi tutulduğu sırada, henüz iki yaşındaydı. Büyük zorluklarla geçen üç yıllık ablukanın kaldırılmasından sonra, şefkatli annesinin vefatı sınavıyla karşı karşıya kaldı. Babasının amcası Ebu talibin vefatıyla sarsıldı. O sırada, altı yaşına henüz girmişti. Meşakkatlere katlanma, zorluklara karşı koyma ve büyük sıkıntılara tahammül etme hususunda babası için bir teselli kaynağıydı. Yalnızlığında babasına arkadaşlık ediyor, Kureyş azgınlarının rencide edici baskılarından dolayı hissettiği üzüntüyü paylaşıyordu.
Ehlibeyt Alimi İlahiyatçı Yazar Behlül Salmanlı