BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ümmetin Bekçileri
Ümmet ve İslam uğrunda canlarını feda edenleri bir Müslüman olarak anmak, Müslümanların vazifesidir. Tarih boyunca nice inanç, iman ehli olan, basiret ve cesaret sahibi insanlar yüce İslam’ın korunması,ümmetin korunması için canlarını feda etmişlerdir. Biz bu yiğitlerin tamamını rahmetle yad ediyoruz.
Günümüz dünyasında ümmete ve yüce İslam dinine savaş açan Siyonizm ve Emperyalizm ile ciddi mücadele veren İslam birliğine ve mukavemet cephesine ümmet olarak destek olmak zorundayız. Hep birlikte görmekteyiz ki Siyonizm ve Emperyalizm dinimizi ve değerlerimizi hedef almıştır.İmkanları olsa İslam coğrafyasının tamamını işgal edecekler. İşte bu noktada ümmetin zaferi birlik olmasına bağlıdır ve bu hususta siyasi otoritelerin ve din adamlarının sorumluluğu çok büyüktür. Çünkü o İslam ülkesi yoktur ki orada Siyonizm ve Emperyalizmin desteğiyle cinayetler olmasın ve kanlar dökülmesin. Böyle hassas bir asırda İslam coğrafyasının neredeyse kuşatılması,zenginliklerinin yağmalanması ve Emperyalizmin dünyaya mutlak hükümran olma isteği ve projesi, bölge halklarını ve İslam toplumunu ciddi bir şekilde rahatsız etmektedir. Ancak bu İslama ve ümmete karşı olan düşmanlığın önü alınmazsa bu bölge her daim terörle,sıkıntılarla ve savaşlarla iç içe olacaktır.
Bu şartlara binaen bizlerin ümmet olarak mezhepçiliği,ırkçılığı,kör taassubu bir kenara bırakıp kardeşçe, omuz omuza coğrafyamızı,vatanımızı,milli ve manevi değerlerimizi savunmamız,aklın ve dinin emridir.
Korkmamamız,bilinçli olmamız,birlikte olmamız,toplumumuzun ve ülkelerimizin huzur içerisinde yaşama vesilesidir.Bu değerler uğruna yaşadığımız bu son yıllar içerisinde birçok İslam evladı düşmanların hedef noktası olmuş ve onların kanlı elleriyle şehit düşmüştür.
Bu şehitlerden öne çıkan İslamın ve ümmetin askeri olarak canını feda edenlerden biri de Hacı Kasım SÜLEYMANİ’dir. Süleymani’yi yakından tanımıyorum ancak düşmanın onun hakkında kullandığı kelimeler veya kendisinin ortaya koyduğu hizmetler onun ne kadar imanlı,cesaretli,basiretli,bölgesi ve ümmeti için hassas ve duyarlı olduğunu göstermektedir.Batılılar, Hacı Kasım Süleymani’ye ‘’Gölge Komutanı’’ unvanını vermişlerdir. Çünkü o, işgal edilen İslam topraklarının kurtarılmasında ülke gözetmeksizin her sahada Müslümanların ve mustazafların yardımcısı ve destekçisi olmuştur. Ve onun öncülük ettiği ordu zafere ulaşmıştır. Onun karşısında Siyonizm ve Emperyalizm uşakları hep mağlup olmuştur ve kaybetmiştir.Bunun en canlı örneğini Irak şehirlerini işgal eden IŞİD terör örgütünün bu şehirlerden temizlenmesinde gördük. Amerika’nın bu bölgedeki projeleri çöktü ve düşman ona hep korkusuz,başarılı komutan gözüyle baktı. Onlar, projelerinin ve tuzaklarının boşa çıkmasında Hacı Kasım’ın ne kadar büyük rol oynadığını çok iyi biliyorlar ve bunu dile getiriyorlar. Bu yüzden böyle bir mücahidin ortadan kaldırılması için Amerikan başkanı Trump, gururla diyor ki ‘’Onun ölüm emrini ben verdim.’’
İşte bu anlatılanlar,İslam düşmanlarının, dinini ve coğrafyasını savunan bir İslam kahramanına olan bakışıdır. Ümmet olarak Hacı Kasım Süleymani’yi vilayet ve Kuran mektebinin yetiştirdiği bir şahsiyet olarak görmekteyiz. O, sadece İran topraklarını veya İran halkını savunan bir kişi değildi. O, bölgede bütün mazlumların ve mustazafların ve bölge insanlarının haklarının savunucuydu. Onda şehadet ruhu var idi. Şehadeti her daim isteyen bir insan, Allah’a olan sevgisinden dolayı böyle bir makama ulaşmanın peşinde olur. Onun bu özelliği onun Allah’a, İslama,Kuran-ı Kerim’e ve Ehlibeyt(as)’e aşık olduğunu gösteriyor.
Bizler Hacı Kasım Süleymani’yi, Ebu Mehdi el-Mühendisi’yi ve İslam uğrunda canlarını feda eden bütün şehitleri rahmet ve minnetle yad ediyoruz. Özellikle vatanımız Türkiye’mizin birliği ve bekası için terör ve terörizmle mücadelede canlarını feda eden şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyoruz. Yüce Allah, ümmete birlik,basiret ve bir arada kardeşçe yaşama ruhunu ihsan etsin.İslam’ın ve ümmetin düşmanları olan Siyonizmi ve Emperyalizmi kahretsin. Amin.
Ehlibeyt Medya Grubu Kurucusu Hasan Karabulut
Dostunu düşmanını tanımayan bir milletin yaşama hakkı yoktur….. Malesef 1400’sene zaman süresi içerisinde Ne EHL-İ BEYT’i anlayabildik ne’de EHL-İ BEYT’in düşmanı’nı tanıyabildik tarihte düşmanı Dost kabirde arar olduk. İçler acısı bir manzara, kimler utansın?.