Hz. MUHAMMED (s.a.a) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Medine’ye Hicret.
Hz. Peygamber (s.a.a) ilâhî risaleti yaymak için hac mevsiminde yeni bir hareket başlattı. Hac görevini yerine getirmek ve Ukkaz Çarşısı’nda ticaret yapmak için Beytu’l-Haram’a gelen kabilelere kendini tanıtmaya başladı .Yesrib ( Medine) halkı ile buluştuktan sonra , yüce Allah önüne başarı ve yardım kapılarını açtı. Böylece Allah’a çağrısı devamlılık kazanarak İslam Medine’ de yayılmaya başladı. Sonunda Kureyşlilerin kendisine yönelik tuzağından Allah tarafından haberdar edilmesi üzerine Medine’ ye hicret etmeye karar verdi, çünkü Kureyş kabilesi bu kabilenin bütün kollarından oluşan bir grup vasıtasıyla onu öldürüp kendisinden nihaî olarak kurtulma konusunda anlaşmışlardı. Bunun üzerine Hz. Ali’ye bir gece kendi yatağında yatmasını daha sonra Mekkelilerin emanetlerini kendilerine verme ve ailesini getirmesi için orada kalmasını istedi ve kendisi Medine’ye doğru yola çıktı ve kendisi için tam bir karşılama hazırlığı yapmış olan Yesrip (Medine) halkı ile buluştu . Rebiulevvel ayının başlarında Pazartesi günü Küba’ya ulaştı Cuma gününe kadar orada kaldı bu süre içerisinde Kübalıların bağışlamış oldukları yerde İslamın ilk mescidini kendiside bil’fil çalışarak inşa etti ve buyurdu bu mescitte iki rekat namaz kılmak bir UMRE yapmış kadar sevabı vardır. Hz. Peygamber ‘in (s.a.a) bu hicreti Onun emri ile İslâm tarihinin başlangıcı oldu. Hz. Peygamber (s.a.a) Medine’de ilk İslâm devletini kurdu. Hicretin ilk yılında bu devletin temellerini attı. İşe putları kırmakla ve Mescid- i Nebevî’nin inşası ile başladı Bu Mescid-i , hareketi, çağrısı ve hükümeti için merkez olarak hazırladı. Akabinde muhacirler ile ensar arasında birebir kardeşlik ilişkileri kurdu. Böylece yeni devletin üzerine oturacağı sağlam bir halk tabanı oluşturmayı amaç edindi. Bir yandan da kabileler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir tür yönetmelik hazırlayarak bunu kabilelere iletti. Bu arada Yahudi oymakları ile bir anlaşma imzaladı. İlk yönetim düzeminin ve İslâm devletinin genel hatlarını içeriyordu. Çağrısı Kureyşlilerin sert ve çirkin direnişi ile karşılaştı. Bu kabile, İslâm devleti ile bu yeni devleti ortadan kaldırmaya kesin karar vermişti. Bu amaçla Müslümanlara art arda savaşlar açtılar. Hz. Peygamber (s.a.a) Müslümanlar da bu savaş girişimleri karşısında kendilerini savunmak zorunda kaldılar. Böylece bu genç devleti savunma yılları başladı . Hz. Peygamber (s.a.a) bu dönemi Hicretin yedinci yılında amcası Hz. Hamza komutasında sefere çıkardığı bir seriye başlattı. O yılın sonuna kadar on üç seriye daha hazırlayıp sefere çıkardı. Bu yıl içinde Bakara suresinin bir çok ayeti indi. Bu ayetlerde bir yandan yeni devlet ve Ümmetle ilgili ölümsüz bazı hükümler belirlenirken , öte yandan münafıkların ve Yahudilerin Hz. Peygamber ‘e ve yeni cihanşümul devletine hazırladıkları komplolar ve kurdukları tuzaklar ifşa ediliyordu. Kureyşliler Hz. Peygamber (s.a.a) ile yeni devletini Medine dışından, Yahudiler ise bu devleti Medine içinde hedef almışlardı. Hz. Peygamber (s.a.a) her iki gurubun hareketini sıkı gözlem altına aldı. Hicret’in ikinci yılında iki seriye seferi ile sekiz savaş gerçekleşti. Bu savaşların biri Ramazan Ayında yapılan Büyük Bedir savaşı oldu. Yine bu yıl içinde Ramazan Ayı orucu farz kılındı ve islâm devleti ile Müslüman ümmetin bağımsızlığına yeni bir boyut kazandıran kıble değişikliği gerçekleşti. Hicret’in ikinci yılı bir yandan birçok askerî ve öte yandan siyasî ve sosyal hayatla ilgili ilahî direktiflerin inişine sahne oldu. Kureyşliler ile Yahudiler ağır savaş yenilgilerine uğratıldılar. Medine’yi ilk yurt edinmiş Yahudi kabilesi olan Benî Kaynuka Hz peygamber (s.a.a) le yapmış oldıkları sözleşmeyi bozdukları gerekçesi ile Büyük Bedir zaferinden sonra Medine’den sürgün edildiler.Hicreti izleyen üç yıl boyunca Kureyşlilerin İslam’a ve Müslümanlara yönelik Medine dışından gelen askeri saldırıları ile Yahudi kabilelerin Hz. Peygamber (s.a.a.) ile imzaladıkları anlaşmaları bozma girişimleri devam etti. Bu üç yıl zarfında gerçekleşen beş savaş yani Uhud ,Beni ‘n Nadir, Ahzâb,Beni Kureyza, ve Beni’l Müstalak savaşları, Hz. Peygamber ve Müslümanlar başarılı bir sınavdan sonra Müşrik ittifakı ile Yahudilerin ortak bir koplosunu geri püskürttüler. Böylece yüce Allah, Kureyşlilerin Müslümanları dize getirmekten Ümidi kesmelerinden sonra büyük fethin zemini hazırlamış oldu.
Ehlibeyt Alimi İlahiyatçı Yazar Behlül Salmanlı