Bu Münacat İmam Zeynulabidin (A.S)’ın Hamse Aşere Diye Meşhur Olan Münacatlarındandır. Allame Meclisî “Biharu’l-Envar”da şöyle kaydetmiştir: Ben bu münacatların ashabımızdan bazılarının kitaplarında rivayet edildiğini gördüm.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمـنِ الرّحَيـمِ
سُبْحانَكَ ما اَضْيَقَ الْطُّرُقَ عَلى مَنْ لَمْ تَكُنْ دَليلَهُ، وَما اَوْضَحَ الْحَقَّ عِنْدَ مَنْ هَدَيْتَهُ سَبيلَهُ، اِلهٰي فَاسْلُكْ بِنا سُبُلَ الْوُصُولِ اِلَيْكَ، وَسَيِّرْنا في اَقْرَبِ الطُّرُقِ لِلْوُفُودِ عَلَيْكَ، قَرِّبْ عَلَيْنَا الْبَعيدَ وَسَهِّلْ عَلَيْنَا الْعَسيرَ الشَّديدَ، وَاَلْحِقْنا بِعِبادِكَ الَّذينَ هُمْ بِالْبِدارِ اِلَيْكَ يُسارِعُونَ، وَبابَكَ عَلَى الدَّوامِ يَطْرُقُونَ، وَاِيّاكَ فِي اللَّيْلِ وَالنَّهارِ يَعْبُدُونَ، وَهُمْ مِنْ هَيْبَتِكَ مُشْفِقُونَ، الَّذينَ صَفَّيْتَ لَهُمُ الْمَشارِبَ وَبَلَّغْتَهُمُ الرَّغائِبَ، وَاَنْجَحْتَ لَهُمُ الْمَطالِبَ، وَقَضَيْتَ لَهُمْ مِنْ فَضْلِكَ الْمَآرِبَ، وَمَلاَْتَ لَهُمْ ضَمائِرَهُمْ مِنْ حُبِّكَ، وَرَوَّيْتَهُمْ مِنْ صافي شِرْبِكَ، فَبِكَ اِلى لَذيذِ مُناجاتِكَ وَصَلُوا، وَمِنْكَ اَقْصى مَقاصِدِهِمْ حَصَّلُوا، فَيا مَنْ هُوَ عَلَى الْمُقْبِلينَ عَلَيْهِ مُقْبِلٌ، وَبِالْعَطْفِ عَلَيْهِمْ عائِدٌ مُفْضِلٌ، وَبِالْغافِلينَ عَنْ ذِكْرِهِ رَحيمٌ رَؤوفٌ وَبِجَذْبِهِمْ اِلى بابِهِ وَدُودٌ عَطُوفٌ، اَسْأَلُكَ اَنْ تَجْعَلَني مِنْ اَوْفَرِهِمْ مِنْكَ حَظّاً، وَاَعْلاهُمْ عِنْدَكَ مَنْزِلاً، وَاَجْزَلِهِمْ مِنْ وُدِّكَ قِسْماً، وَاَفْضَلِهِمْ في مَعْرِفَتِكَ نَصيباً، فَقَدِ انْقَطَعَتْ اِلَيْكَ هِمَّتي، وَانْصَرَفَتْ نَحْوَكَ رَغْبَتي، فَاَنْتَ لا غَيْرُكَ مُرادي، وَلَكَ لا لِسِواكَ سَهَري وَسُهادي، وَلِقاؤُكَ قُرَّةُ عَيْني، وَوَصْلُكَ مُنى نَفْسي، وَاِلَيْكَ شَوْقي، وَفي مَحَبَّتِكَ وَلَهي، وَاِلى هَواكَ صَبابَتي، وَرِضاكَ بُغْيَتي، وَرُؤْيَتَكَ حاجَتي وَجِوارُكَ طَلَبي، وَقُرْبُكَ غايَةُ سُؤْلي، وَفي مُناجاتِكَ رَوْحي وَراحَتي، وَعِنْدَكَ دَواءُ عِلَّتي وَشِفاءُ غُلَّتي، وَبَرْدُ لَوْعَتي، وَكَشْفُ كُرْبَتي، فَكُنْ اَنيسي في وَحْشَتي، وَمُقيلَ عَثْرَتي، وَغافِرَ زَلَّتي، وَقابِلَ تَوْبَتي، وَمُجيبَ دَعْوَتي، وَوَلِيَّ عِصْمَتي، وَمُغْنِيَ فاقَتي، وَلا تَقْطَعْني عَنْكَ، وَلا تُبْعِدْني مِنْكَ، يا نَعيمي وَجَنَّتي، وَيا دُنْيايَ وَآخِرَتي، يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ.
Bismillahirrahmanirrahim
Ey Rabb’im; sen münezzehsin. Senin kılavuz olmadığın kimselere yollar ne kadar da dardır. Hedefine hidayet ettiğin kimsenin yanında ise hak ne kadar da aşikardır.
Allah’ım; bizi sana varacak yollara hidayet eyle, bizi sana kavuştura-cak en yakın yolda hareket ettir. Uzağı bize yakınlaştır, zor ve çetini bize kolaylaştır, bizleri sana doğru koşan, gelip kapını çalan, gece-gündüz yalnız sana tapan ve azametinden korkan kullarından kıl. Kendileri için kaynakları arındırdığın, arzularına ulaştırdığın; maksatlarına kavuşturduğun, kendi fazlından ihtiyaçlarını giderip kalplerini sevginle doldurduğun, saf içeceklerinden kendilerini doyurduğun -kullarından eyle- onlar ki se-ninle münacatın lezzetine ulaştılar; en uzak amaçlarını senden aldılar.
Ey kendisine yönelenlere yönelerek, onlara lütuf ve ihsan eden, zik-rinden gafil olanlara merhametli ve şefkatli olan, kendi dergahına cezbetmek için onlara muhabbetli davranan! Beni senden en fazla pay alan, senin katında en yüce olan, senin sevginden en çok hisse alan ve marifetinden en üstün nasibi olan kullarından kıl.
Doğrusu bütün çabam sana yönelmiştir. Gayem yalnız sensin. Sen-sin benim maksadım, başkası değil. Uyumam ve uyanmam yalnız senin içindir, senden başkası için değil. Beni ferahlatacak olan senin likana erişmektir. Gönlümün arzusu sana varmaktır. İştiyakım sana kavuşmak-tır. Şaşkınlığım senin muhabbetinden dolayıdır. Aşkım senin muhabbe-tindir. Rızan benim arzumdur. Hacetim seni görmektir. Talebim sana ya-kın olmaktır. Sana yakın olmak nihai isteğimdir. Seninle münacat etmek sevinç ve huzurumdur. Hastalığıma ilaç, susuzluğuma şifa, aşk ateşime söndürücü ve üzüntümü giderici (şey) senin yanındadır.
Öyleyse yalnızlığıma acıyıp beni bağışlayan, hatalarımı affeden, tövbemi kabul eden, duama icabet eden, temizliğimi koruyan ve ihtiyacı-mı gideren Sen ol. Beni kendinden koparma, uzaklaştırma; ey benim nimet ve cennetim; ey benim dünya ve ahiretim (ve ey merhametlilerin en merhametlisi!)